| Yeni başkan olmak hoşuma gidecek. Bunun için Doğadaki amca bana hediye yolladı. | Open Subtitles | من الجيد أن يكون لكم زعيماً جديداً لقد أرسل دوجال هديةً |
| Noel için bir tren tarifesi alırım sana. hediye paketi şeklinde. | Open Subtitles | سوف أحضر لكِ دليل القطارات هديةً لعيد الميلاد |
| En azından ona blender gibi değersiz uyduruk bir hediye al. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل أعطيها هديةً رخيصه، كخلاط ٍ مثلاً |
| Onu alamazsınız. Bir arkadaşın hediyesi o. | Open Subtitles | لايمكنك أن تأخذ هذه , لقد كانت هديةً من صديق |
| O, beni bir daha bu hâle getirmeyeceğine söz vererek verdiğin bir hediyeydi çünkü. | Open Subtitles | لأنها كانت هديةً أعطيتني إياها بوعد .لكيلا تضعني بموقفٍ مثل ذلك مُجددًا |
| Normal dünyaya geri döndüğün için, sana bir hoşgeldin hediyem var. | Open Subtitles | و كترحيب بعودتك إلى ... العالم الطبيعي أحضرت هديةً لك |
| Gizli hayranımdan bir armağan daha. | Open Subtitles | هي يَجِبُ أَنْ تَكُونَ هديةً أخرى مِنْ معجبِي السريِ. |
| Babalar gününde sağlam bir hediye alsan iyi olur. | Open Subtitles | لابد من أن تحظر لي هديةً رائعة بعيد الأب |
| Şuna bak, yeni erkek arkadaşı bana harika bir hediye vermiş, ona bu hediyeyi mahvettiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | صديقها الجديد يعطيني هديةً رائعة لا أريد لها أن تفسد ذلك |
| Hayır hayır. Benden erkek arkadaşınıza hediye kabul edin. | Open Subtitles | كلا، كلا أعتبريها هديةً مني إلى صديقُكِ. |
| Köpeğin tekine ufak bir hediye bırakırken rastladım. | Open Subtitles | أعتقد بأنّني رأيتُ كلباً يترك هديةً صغيرةً هناك |
| Bugün oğlunuzun doğum günüymüş. Eve bir hediye yolladım. | Open Subtitles | سمعتُ أن اليوم كان عيدُ ميلاد ابنك، لقد أرسلتُ هديةً إلى منزلك. |
| Bunu rica etmezdim ama... Golda Meir'in verdiği çok değerli bir hediye. | Open Subtitles | أنا لا أُفكّرَ بسُؤال حتى، لَكنَّه كَانَ a إدّخرَ هديةً مِنْ غولدا مير. |
| Annem Noel de onun için hediye almaya devam etti. | Open Subtitles | أمي ماتزال تضع له هديةً كل كريسماس |
| Ben hediye almanın eğlenceli olduğunu- | Open Subtitles | اعتقدتُ أنه سيكون من الممتع أن أشتري هديةً لـ... |
| Ottawa Bayan Hokey liginden Fırlama Öncüler'e hediye. | Open Subtitles | هديةً مِن نساء "أوتاوا" لاتحاد الهوكي لفريقنا. |
| hediye almana gerek yoktu. | Open Subtitles | أنتي لستِ بحاجة لي تُحضري هديةً |
| Sadece kendin mahcup oldun. - Sana bir hoş geldin hediyesi aldım. | Open Subtitles | .جَلبتُ لك ُ هديةً - .ذلك لطيفُ جداً - |
| Bu annemin hediyesi. | Open Subtitles | كان هديةً من أمّي |
| Sadece hediyeydi. | Open Subtitles | لقد كان هديةً فقط |
| Lukas'tan hediyeydi. | Open Subtitles | " كان هديةً من " لوكاس |
| Ona ufak bir hediyem var. | Open Subtitles | أعطيه هديةً وا شيئاً من ذاك القبيل. |
| Bu da ne? Esrarengiz kadından bir armağan daha mı? | Open Subtitles | أوه، لَيسَ هديةً أخرى مِنْ إمرأةِ لغزِكِ. |