| Bay Graham, Elm Sokağı'nı arıyorsanız Bu taraftan gitmelisiniz. | Open Subtitles | سيد غراهام,إذا كنت تفتش عن شارع إيلم ,فهو في هذا الاتجاه |
| - Selam. Uçağımıza hoşgeldiniz. Bu taraftan. | Open Subtitles | اهلا مرحبا بك على متن الطائرة من هذا الاتجاه شكرا |
| bu yoldan çıkamayız. Ama pek çok geçidin yanından geçtik. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج من هذا الاتجاه لكننا مررنا بممرات كثيرة,صحيح؟ |
| bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin, düz gitmek istersen atı mahmuzla ve sıkı tutun, tamam mı? | Open Subtitles | واذا اردت الذهاب في هذا الاتجاه تجذب الي هذا الاتجاه واذا اردت المضي مستقيما تركل الحصان وتتشبث به |
| İki sıra şu tarafta dedim. Mezar taşında "Bauer" yazıyor. | Open Subtitles | قلت لك صفين من هذا الاتجاه ومكتوب على الصخرة باور |
| Ben Şu tarafa gideceğim. Sen de O tarafa git. | Open Subtitles | حسناً أذهب من هذا الاتجاه و انا سأذهب من هنا |
| bu tarafta ağır bir ateş alanı var. Kırmızı beş neredesin? | Open Subtitles | هناك اطلاق نار كثيف فى هذا الاتجاه ريد 5, أين انت؟ |
| Bu taraftan. - Yakaladım. - Maldonado, kilitle. | Open Subtitles | تحقق من الأبواب هيا تعال من هذا الاتجاه و أقفل المكان |
| Kavga dışarı Bu taraftan taşmış gibi. | Open Subtitles | يبدوا ان المُتقاتلين خرجوا من هذا الاتجاه. |
| İki drenaj venini ayırıp Bu taraftan girmen gerek. | Open Subtitles | عليك أن تسلخي الوريدين بشكل سليم وتدخلي من هذا الاتجاه. |
| Bu şey kurcalanmışsa bile, efendim, Bu taraftan biri yapmadı. | Open Subtitles | إذا كان هناك تلاعب يا سيّدي. فلم يكن من هذا الاتجاه. |
| Biri kurcalamışsa bile Bu taraftan yapılmadı. | Open Subtitles | إذا كان هناك تلاعب يا سيّدي. فلم يكن من هذا الاتجاه. |
| Aslında sanırım sen Bu taraftan geliyordun çünkü Şu tarafa baktığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أظنّك جئت من هذا الاتّجاه، لأنّي أذكر النظر في هذا الاتجاه. |
| - Tamam, boş verin. bu yoldan gideceğim. | Open Subtitles | حسنا، تبا للخريطة سوف نسير في هذا الاتجاه |
| Hırsızların bu yoldan geldiği açık. | Open Subtitles | من الواضح أن اللصوص جاءوا من هذا الاتجاه |
| bu yöne gitti. Belki de dairenin önündedir. | Open Subtitles | ذهبت في هذا الاتجاه, ربما كانت تريد اللحاق بك |
| Kampımız şu tarafta... 20 mil doğuda, bataklık yakınında... | Open Subtitles | مخيم في هذا الاتجاه حوالي عشرين ميلا شرقا قريبا من المستنقع |
| Hadi ayrılalım. Siz O tarafa gidin. | Open Subtitles | دعونا ننفصل أنتم يا رفاق اذهبوا في هذا الاتجاه |
| bu tarafta gizli bir geçiş var. Başka direnişle karşılaşmayız. | Open Subtitles | يوجد ممرّ سرّي في هذا الاتجاه لن نواجه أيّ مقاومة |
| Tavşanlar hakkında ne düşünürsün, çünkü şimdi birisi şu yöne gitti. | Open Subtitles | ماذا تحس تجاه الارانب, لان ارنب قد مشى في هذا الاتجاه. |
| Bir uçak, siz bu yönde ilerliyorken yükselmeye başlar, böylece havalanır. | TED | حين تتحرك في هذا الاتجاه فإن الطائرة تبدأ في الارتفاع وبذلك تقلع. |
| Siz Şu tarafa gidin, ben bu tarafa, meydanda buluşuruz. | Open Subtitles | اذهب من هذا الاتجاه وأنا سأبحث هنا ونلتقي عند الساحة |
| Bu taraf batı yani güneşin battığı yer. | Open Subtitles | من هذا الاتجاه الغرب المكان الذي تغرب فيه الشمس |
| Toplantı salonu o tarafta değil. | Open Subtitles | غرفة الاجتماعات ليست من هذا الاتجاه |