| Bu da silahı ateşleyenin bu duvarın arkasında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الذي يخبرني ذلك البندقية كانت تقف... هنا وراء هذا الحائط. |
| Helikopterler bu duvarın diğer tarafında. | Open Subtitles | المروحيات في الناحية الأخرى من هذا الحائط |
| Babamın ölmeden hemen bir mesaj kazıdığı Bu duvar hâlâ sağlam duruyor. | Open Subtitles | هذا الحائط ما زال موجودا حيث حفر ابي الرسالة قبل ان يموت |
| "Bu duvar neden burada Baş Kahya ?" | Open Subtitles | لماذا هذا الحائط هنا .. كبير أمناء البلاط؟ |
| bu duvarı söküp yerini değiştiririm... böylece dolaşacak daha fazla yerim olur. | Open Subtitles | سأخذ هذا الحائط وأضمه على هذا المكان حينها سيكون هناك مساحة كبيرة باقية |
| Ayrılırken,bu duvarı geçerken gözüne bir şeyler ilişti. | Open Subtitles | وعندما ذهب ،كا يعبر هذا الحائط ولكن شيئا لفتإنتباهه، |
| o çivi bu duvara ait değil. o duvara ait. | Open Subtitles | هذا المسمار لا يعود إلى هذا الحائط يعود على ذلك الحائط |
| O duvarı delip geçmek için oldukça hızlı gitmiş olmalı. | Open Subtitles | أكيد أنك كنت سريع جداً لتخترق هذا الحائط |
| Kasa bu duvarın arkasında bir yerde olmalı. | Open Subtitles | الخزينة يجب أن تكون في مكان ما وراء هذا الحائط |
| Belki de ruhu hiç ayrılmadı ve kendisi de bu duvarın arkasında saklanıyor. | Open Subtitles | ربما روحه لم تغادر المكان وهي تختبئ خلف هذا الحائط |
| bu duvarın arkasında elektrikli bir şey var. | Open Subtitles | يبدو أن هناك بعض الطاقة الكهربائية تسري خلف هذا الحائط. |
| Şu anda bu duvarın güneybatı köşesini dönüyoruz. | Open Subtitles | نمر الان بجانب الزاويه الجنوبيه الغربيه من هذا الحائط |
| Bu duvar beş altı metre yüksekliğinde olmalı. Onunla kal. | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا الحائط طوله 5 أو 6 متر، اعملوا عليها |
| Bu duvar belalı. | Open Subtitles | هذا الحائط يجلب النحس لن اجلس قريبا من هذا الحائط |
| Bu duvar seni azgın ayılardan korurken... hiç şikayet etmiyordun ama. | Open Subtitles | لم تشتكي من هذا الحائط عندما حماك من دب كبير ذو فم مليء بالعلكة |
| Kardeşim bu duvarı kaldırıp yan odayıda alsak iyi olur. | Open Subtitles | أخي، أقول أن نحرك هذا الحائط ونحتل الغرفة التالية |
| bu duvarı yıktığımda, ne yapacağımı bilemeyeceğim kadar çok yerim olacak. | Open Subtitles | عندما أهدم هذا الحائط ستكون لدي غرفة أكبر من أن أعلم ماذا سأفعل بها |
| Pekala, biraz daha yer açmak için bu duvarı yıkacağız. | Open Subtitles | حسناً اذاً فسوف نهدم هذا الحائط لنوسّع من المكان قليلاً فحسب |
| Benim profesyonel fikrime göre bu duvara resmi kim çizdiyse ciddi psikolojik sorunları varmış. | Open Subtitles | في رأيي المهني ايا كان من رسم هذا الحائط كان لديه مشاكل نفسية عميقة |
| Kulüp çalışanları bu duvara kalan sapıklar da bu duvara geçsin. | Open Subtitles | ،موضفيّ الملهى قبالة هذا الحائط وبقية الشواذ قبالة هذا الحائط |
| Hepimiz 18 dakika içinde O duvarı geçemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نعبر نحن السبعة هذا الحائط في 18 دقيقة |
| Tek istediğin Şu duvar. | Open Subtitles | بينما كل ما تريده هو هذا الحائط |
| Ne olduğunu anlamadım ama Şu duvara tırmanırsak belli olur. | Open Subtitles | لا اعرف ما هو ولك اذا استطعنا تسلق هذا الحائط يمكننا ان نكتشف ما هو |
| Ama belki Şu duvarı çarpıcı renkli bir şeye boyayabiliriz | Open Subtitles | و لكن يمكننا أن ندهن هذا الحائط بلون مرح اللهجة. |
| Emirler şu: bu duvardan geriye çekilmiyoruz. | Open Subtitles | -و الاوامر هى انه لا تراجع بعد هذا الحائط |