| Her ne kadar çok ufak ve gösterişsiz bir canlı olsada bu yaratık inanılmaz, çünkü bu devasa resif yapıların içinde toplanabilir | TED | بذلك ، وإن كان مخلوق صغير جدا ومتواضع جدا، هذا المخلوق لا يصدق، لأنه يمكن أن يكتل في هذه الهياكل الضخمة المرجانية، |
| Gökyüzündeki doğal düşmanları olmadan bu yaratık yiyeceklerimizi almaktan daha kötüsünü yapacak. | Open Subtitles | ,بدونهم في السماء فإن هذا المخلوق سيفعل أسوء من أكل طعامنا فقط |
| Aslında bu yaratık Penfield`ın araştırmasının bir sonucudur. | TED | في الحقيقه هذا المخلوق هو نتيجه لأبحاث بينفيلد |
| Bu yaratığı bulmak zordur, o yüzden onu dumana boğacağım. | Open Subtitles | الخدعة تكمن في ايجاد هذا المخلوق لذا سنقوم بإخراجه بالدخان |
| Bu yaratığı berbat bir sirkte gösteriye çıkartmak utanç verici! | Open Subtitles | لكن من العار ان يتم وضع هذا المخلوق فى سيرك رخيص |
| Bak, Bu şeyin var olduğunu bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | انظري ، أعلم بأنك تعرفين بأن هذا المخلوق موجود |
| Mahkemenin hoşuna gidebilir, bu yaratık başka bir gezegenden gelmiş olamaz. | Open Subtitles | أتسمح لي المحكمة الموقرة أن نفترض أن هذا المخلوق لم يأتينا من كوكب ثان |
| Ama bu yaratık bu gölde yaşıyor... | Open Subtitles | لكن هذا المخلوق يجد ضمن الحدود الدنيوية المعيّنة هذه البحيرة، |
| bu yaratık bu koyda yaşıyor. | Open Subtitles | يعيش هذا المخلوق هنا في هذا الخليج الصغير. |
| İnanıyorum ki, diğerleri gibi bu yaratık bir akıl hastanesinden kaçmış. Allah bilir nereden. | Open Subtitles | أن هذا المخلوق فر من ملجأ المجانين الله أعلم أين هذا الملجأ |
| bu yaratık uyandıktan sonra laneti tüm dünya yok olana kadar yayılacak. | Open Subtitles | عندما هذا المخلوق متجدد لعنته سينشر حتى الأرض متحطّمة. |
| bu yaratık bir kere tekrar doğunca Dünya yok oluncaya kadar durmaz. | Open Subtitles | ما إن يكتمل هذا المخلوق, حتى تتمدد لعنته لتشمل الأرض كلها |
| Yani bu yaratık az önce kokusu üstünde bir yığın uzay gemisi yakıtı mı bıraktı? | Open Subtitles | إذن، أفرغ هذا المخلوق كتلة من وقود السفن الفضائية؟ |
| İnsan gibi görünen ama yansıması olmayan bu yaratık kimdi? | Open Subtitles | لقرابة قرن من الزمان من هو هذا المخلوق الذى يسير بهيئة رجل ولا إنعكاس له |
| Size Bu yaratığı adağım olarak kabul etmeniz için yalvarıyorum, | Open Subtitles | أتوسل إليكم أن تتقبلوا هذا المخلوق قرباناً مني |
| Bu yaratığı bulmak için orduya güvenemeyiz, bu yüzden aramaya devam et. | Open Subtitles | . لانستطيع الاعتماد علي الجيش في ايجاد هذا المخلوق |
| Bir şey Bu yaratığı gelişmekten alıkoydu. Mekanik kısmı da olduğundan yeterince güç verirsek süreci yeniden başlatabiliriz. | Open Subtitles | أعني أنّ ثمّة ما منع هذا المخلوق من النمو، ولأنّه آلي جزئياً، |
| Şansölye Palpatine, sanırım Bu yaratığı incelememiz daha iyi olur. | Open Subtitles | ايها المستشار بالباتين اعتقد انه في مصلحتنا لان ندرس هذا المخلوق |
| Omzumdaki siyah duman gitmiyor. Bu şeyin üstündeki sayı da sürekli artıyor. | Open Subtitles | ذلك الضباب الأسود على كتفي لا يزول، والرقم في هذا المخلوق لا ينفك يزيد. |
| Ama yaratılan Bu şey sadece dünyanın kendi gücüyle hayat bulabilirdi. | Open Subtitles | ولكن هذا المخلوق يمكن إعادته للحياة بقوة كلمة. |
| Durdurmazsak O yaratık hepimizi lanetler! | Open Subtitles | سيُلقي هذا المخلوق بلعنته علينا جميعًا إن لم نوقفه |
| Bunların hepsi birbirine yapışmış ve bir yaratık haline gelmiş tek tek hayvanlar. | TED | هذه كلها حيوانات مفردة. تتكاتف معا لتشكيل هذا المخلوق واحد. |
| Bu mahluk, yalnızca canlıların kanıyla besleniyor ve avladıkları üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip. | Open Subtitles | هذا المخلوق يتغذى على دماء الأحياء ويمكن أن يكون له آثار تحويلية على أولئك الذين يفترسهم |
| Bilim komitesi, bu yaratığın üzerinde eldeki veriyle bir inceleme yaptı. | Open Subtitles | المجمع العلمي رفض لان يبدو اي ملاحظات عن هذا المخلوق الفريد |