| Şeytani bir zihin kontrolünün kurbanı olduğu apaçık ortada. Bu saçmalık. | Open Subtitles | لا شك أنه وقع ضحية سيطره شيطانية على دماغه هذا هراء |
| Müvekkilimi mahkemeye çağırın ve bugünlük işimiz sona ersin, Bu saçmalık. | Open Subtitles | هل تعلمون ماذا؟ قوموا بتوجيه تهمة لعميلي يا رفاق, هذا هراء |
| Bu saçmalık ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | هذا هراء وأنت تعرف ذلك حتى مجرد ضابط أحمق مثلي يعرف |
| Saçmalık bu, o vurma olayında bal gibi de ben haklıydım. | Open Subtitles | هذا هراء بعض الشئ ، لقد كُنت مُحقاً بخصوص تلك الضربة |
| Saçmalık bu dostum. Asıl bizim havalanmamız lazımdı. | Open Subtitles | هذا هراء , يا رجل . يجب أن نقلع بالطائرة |
| Saçmalama Roz.Onu arayacağım. | Open Subtitles | قد يكون مريضا نفسيا بالهذيان و معه شاحنه ممتلئه بالسناجب المتححله هذا هراء روز , سأتصل به |
| Shmall, artık kimse evlere yumurta atmıyor. Bu çok saçma. | Open Subtitles | شماال لن يقذف أحدا بيتا بالبيض مرة اخري هذا هراء |
| - Bütün pirinç onların. - Bu saçmalık, Lerner. | Open Subtitles | و انه يقول أيضا أن كل الأرز ملك للقريه فقط هذا هراء يا ليرنر |
| S.ktir, seni yaşlı piç bunak! Bu saçmalık! | Open Subtitles | تباً لك أيها العجوز الوغد المنحرف هذا هراء |
| Size bunu kim söyledi bilmiyorum ama Bu saçmalık. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أعرف من أخبرك بذلك و لكن هذا هراء محض |
| Bu saçmalık. Sen de biliyorsun. Otelde iş falan yok. | Open Subtitles | . هذا هراء وأنتي تعرفين ذلك ليس هناك أعمال في الحانة |
| Bu saçmalık olmasa iyi olur çünkü kıçını vurmakla ilgili hiç sorunum yok. | Open Subtitles | من الافضل الا يكون هذا هراء لان ليس لدي ادني مشكله في اطلاق النار عليك |
| Ama Bu saçmalık. Bunları savcıya sunamayız. | Open Subtitles | لكن هذا هراء لا يمكننا أن نأخذ هذا إلى المدّعى العام |
| - Üst üste giyersin. - Haydi ama Bu saçmalık. | Open Subtitles | يمكن أن تثقّل في الملابس - بربّك، هذا هراء - |
| Ver şu kahrolası çörekleri bana. Bu saçmalık. Bende daha önce harekatlara katıldım. | Open Subtitles | لا ترمي بالكعك اللعين، هذا هراء لقد حاربتُ، ولا تراني أسرق المصارف |
| Saçmalık bu. Hayal ettiğim romantik hafta sonu böyle değildi. | Open Subtitles | عزيزتي هذا هراء ولأقولها برومانسية فقد فقدناً عقولنا |
| Saçmalık bu. Kızlardan biri, ötekinin kıçına şaplak attı. | Open Subtitles | هذا هراء, تلك الفتاة صفعت الاخرى على مؤخرتها يا جيمي |
| Gerçek bir aile olacağımızı sanıyordum. Saçmalık bu. | Open Subtitles | كنت أعتقد إنى سأحصل على عائلة حقيقية هذا هراء |
| İmkansız. Top yerden zıpladı. Saçmalık bu! | Open Subtitles | مستحيل لقد خرجت الكرة من الملعب هذا هراء |
| Saçmalama ya! Aleti çocuğa vermedim, dedim! | Open Subtitles | هذا هراء,أخبرتك اننى لم اعطيه المسدس اللعين |
| Siz piçler beni burada tutamazsınız, dostum. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنتم أيها الملاعين لا يمكنكم إبقائى هنا هذا هراء لعين |
| Hangi ayakkabıyı giydiğin fark etmez. Yapma Preacher. Saçmalıyorsun. | Open Subtitles | مانوع الحذاء الذي تضعه في قدمك لا يهم هذا هراء أيها المحترم |
| - Bir olay olduğunda kimlik sorgulamak hakkımız. - Saçmalığın daniskası. | Open Subtitles | ...ـ أيّما كانت هناك حادثة لدينا كل حق ـ هذا هراء |
| Demek istediğim, sanatçının eksantrik olması ve yoksul bir hayat sürmesi gerektiği fikri bence bir Palavra, bir klişe. | Open Subtitles | لا ما أقوله هو أعتقد أنه من هذا هراء وهذا مبتذل أقول إنه لايجدر بحياة الفنان أن ينقصها التوازن |