| Evet ama Bu büyü, birinin seni sevdiğini sanmasını sağlıyor. | Open Subtitles | هذه التعويذة بالتحديد، بإمكانها أنْ تجعل الشخص يعتقد أنّه يحبّك. |
| Bu büyü iyi vakit geçirmekle ilgili. | Open Subtitles | هذه التعويذة للحصول على وقت رائع مليء بالمرح |
| Gerçek görünüşünü saklayan iblis Bu büyüyü tüm kalbimle | Open Subtitles | الشر المختفي في الأفق أستخدم هذه التعويذة بكل قدراتي |
| Önemli olan, Bu büyüyü kim yazdıysa bizimkinden farklı bir büyü şekliyle uğraşıyormuş. | Open Subtitles | المهم هو ، مهمن يكن الذي كتبَ هذه التعويذة كانَ يمارس نوعاً مختلفاً من السحر عن نوعنا |
| Bu sihri uzun zamandır biliyordum ben! | Open Subtitles | أنا لديّ هذه التعويذة مُنذ وقت طويل. |
| Çünkü O büyüyü yapmak için, bir insan kalbini durdurmak zorundasın. Gönüllü listem biraz kısaydı. | Open Subtitles | لأنّ إجراء هذه التعويذة يتطلّب إيقاف قلب بشريّ، بينما لديّ نقص بسيط في المتطوّعين. |
| Bu tılsım sahiden çalışıyor ama! | Open Subtitles | لكن هذه التعويذة في الحقيقة تعمل! |
| Çünkü iki tılsım bir araya geldiğinde sadece bir büyü güçlerini harekete geçirebilir. | Open Subtitles | لأنه عندما يتم ربط الترياقَيْن معاً وحدها هذه التعويذة ستكون قادرة على تفعيل قدرتهما |
| O mezarlığa bu tılsımı asanın amacı neydi bilmesem de bizdeki tılsım hanemizi korumak için. | Open Subtitles | ..لا اعرف ماكانت نية الرجل الذي كتب هذه التعويذة بذلك القبر العظمي,لكن ان التعويذه هذه تحمي عائلتنا فحسب |
| Karım ve torunum da bu büyüden etkilenecek. | Open Subtitles | زوجتي وحفيدي سيهلكان في هذه التعويذة |
| Bence Bu büyü güçlerimizi test etmek için çok büyük bir şans olabilir. Bilirsin, onlarla başa çıkabilmek için. Yani, başka neden geri çevirebileceğimizi söylesin ki? | Open Subtitles | أعتقد أن هذه التعويذة غير ضارة، إنها فرصة لإختبار قِوانا وكما يُقال يمكننا إلغاءها |
| - Peki, Bu büyü mü var bizi alacağı, ama bana sürece ne olduğunu söyleyecek değilim. | Open Subtitles | حسناً ، هذه التعويذة ستأخذنا إلى هناك . لكنني لن أخبرك ما هي حتى تأخذيني |
| Bu büyü senin tutunma noktanı kaldıracak değil mi? Hâlâ burada olacaksın, hâlâ seni görebileceğim. | Open Subtitles | هذه التعويذة ستكسر تواصلكِ الماديّ بعالمنا أعني أنّكِ ستظلّين هنا و سيظلّ بوسعي رؤيتكِ |
| Bu büyü ile güzelliğin sana kudret verecek ve seni koruyacak. | Open Subtitles | هذه التعويذة ستجعل من جمالك قوّتكِ وحمايتكِ. |
| Seni nezaretten çıkardım çünkü Bu büyü bize bugüne kadar istediğimiz her şeyi verecek. | Open Subtitles | هرّبتك مِن السجن لأنّ هذه التعويذة ستمنحنا كلّ ما أردناه يوماً |
| Bu büyü hızlarını, güçlerini ve becerilerini artırıyor. | Open Subtitles | هذه التعويذة تعزز السرعة والقوّة والبراعة. |
| Bu büyüyü istiyorsun. Nasıl ben kız kardeşimi yenmek için geçmişe dönmek istiyorsam sen de ağabeyin için istiyorsun! | Open Subtitles | تحتاج هذه التعويذة وتريد العودة لهزيمة أخيك تماماً كما أريد العودة لهزيمة أختي |
| Ben de böyle düşündüm, ve Bu büyüyü buldum. | Open Subtitles | لقد فكّرت في ذلك، و وجدت هذه التعويذة |
| Yardımına ihtiyacım var. Bu büyüyü yutmalısın. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك للإبتِلاع هذه التعويذة |
| - Evet. Bu sihri biliyorum. | Open Subtitles | -أجل، أعرف هذه التعويذة |
| Kim verdi sana O büyüyü bakayım? | Open Subtitles | و من أعطاكِ هذه التعويذة بالضبط؟ |
| Bu tılsım hakkında birkaç şey soracaktım. | Open Subtitles | كان لدي سؤال حول هذه التعويذة |
| O zaman bu tılsımı hangi şamanın yazdığını söyleyin bakalım. | Open Subtitles | اذن رجاء اخبرني بالشامان الذي كتب هذه التعويذة |
| Karım ve torunum da bu büyüden etkilenecek. | Open Subtitles | زوجتي وحفيدي سيهلكان في هذه التعويذة |
| bu büyünün aptal bir kanlı taş parçasına bağlı olması güvenimi pek de telkin etmiyor. | Open Subtitles | اعتماد هذه التعويذة على حجرٍ لعين لا يطمئنني |