| Eğer seni Bu hayatta hiç tanımadıysam,... ..bırak eksiklikliği hissedeyim. | Open Subtitles | لو أني أبدا لا أقابلك في هذه الحياة لأحسّست بالقليل |
| Hiç kimse bizim bulduğumuz kadar nezaketi Bu hayatta bulamaz. | Open Subtitles | لا أحد منا يجد الرحمة في هذه الحياة كما يجب |
| Hayır, Bu hayat benimle ilgilenmeyi uzun zaman önce bıraktı. | Open Subtitles | لا، هذه الحياة توقفت عن الأهتمام بي منذ فترة طويلة |
| Bu hayat ile ilgili çok düşündüm anne ötesinde ne yattığı ile ilgili. | Open Subtitles | ولكنني أفكر كثيراً في هذه الحياة يا أمي بالنظر في ما يكمن وراءها |
| Hepimiz kömür anlaşmasından sonra Bu hayattan çekildiğin hissine kapıldık. | Open Subtitles | جميعنا وصلنا لإحساس أنك تنحيت عن هذه الحياة بصفقة المناجم |
| Şimdi, bu hayata ilişkin, insanlara ilişkin mutluluklar üzerinde konuşalım, Bu kavramın iki uca uzandığını biliyoruz. | TED | والان وبالحديث عن ظروف المعيشة في هذه الحياة .. حياة البشر نحن نعلم ان هنالك حقائق مستمرة |
| Dışarıya çıkıp, Bu hayatın sunduğunu bildiğim neşe ve güzelliği aramaya giriştim. | TED | قررت أن أخطو وأبحث عن السعادة والجمال التي أعلم أن هذه الحياة قادرة على توفيرها. |
| Bu hayatta bizi sınırlayan tek şey yine biziz, Penny. | Open Subtitles | التقييدات الوحيدة في هذه الحياة هي التي نضعها لأنفسنا بيني |
| Bak, Bu hayatta eline geçen her avantajdan yararlanman gerek. | Open Subtitles | يجب ان تستغلي كل فرصة تحصلين عليها في هذه الحياة. |
| Evet. Bu hayatta hangi acıyı yaşadıysan onu aştığın belli. | Open Subtitles | نعم , ومهما كان الألم الذي إختبرته في هذه الحياة |
| Yine de Bu hayat ...bir saniye bile durmak bilmiyor... | Open Subtitles | ولكن لا تزال هذه الحياة ولو لثانية فقط لا يتوقف |
| Yine de Bu hayat ...bir saniye olsun durmak bilmiyor... | Open Subtitles | ولكن لا تزال هذه الحياة ولو لثانية فقط لا يتوقف |
| demesini umarak. Ve şimdi yüksek oranda depresyon ve endişe altında kayboluyorlar, bazıları da merak ediyor, Bu hayat yaptığımız bunca şeye değer mi? | TED | وهم يُدمَّرون الآن بمعدلات عالية من القلق والاكتئاب وبعضهم يتساءلون ما إذا كانت هذه الحياة تستحق كل هذا العناء. |
| Benim Bu hayattan ayrılmamı çok zorlaştıracaksın. | Open Subtitles | إنك تجعلين الحصول على أجازة من هذه الحياة صعباً أبى |
| "Bu hayattan ayrılmak benim için tatlı bir ümit. | Open Subtitles | ترك هذه الحياة هي بالنسبة لي احتمال قائم |
| Bu hayattan ne kadar eminsem şundan da o kadar eminim ki, her şey sona erdiğinde korkacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | متأكّد مثلي هذه الحياة. ليس لنا شيء لخوف متى هو إنتهى. |
| Nadia bu hayata, yeni ailesine uyum sağlarken desteğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | بينما يتأقلم نادية إلى هذه الحياة... إلى العائلة الجديدة، تحتاج دعما، |
| Şu anda, Firavunumuz Bu hayatın sorumluluğunu devrediyor. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة, فرعوننا يتخلص من عبء هذه الحياة. |
| bu yaşam, bu yaşam, bu yaşam Değildi benim fikrim | Open Subtitles | هذه الحياة , هذه الحياة , هذه الحياة لم تكن أبدا من سلطتي |
| Ama senin sahip olduğun bu. Sahip olduğun tek hayat bu. | Open Subtitles | لكنها الوحيده التي تملكينها هذه الحياة هي الوحيده التي تملكينها |
| Hayat böyle. Dünyayı değiştiremezsin. | Open Subtitles | هذه الحياة .لا يمكنك أن تغير العالم |
| Ancak günümüz hayat koşulları bizi hareket etmekten çok oturmaya yönlendirmektedir ve insan bedeninin yapısı bu kadar hareketsiz bir hayat için uygun değildir. | TED | لكن في الوقت الحاضر تجبرنا أنماط حياتنا على الجلوس أكثر من الحركة بكثير لم تبنى أجسادنا من أجل هذه الحياة الكسولة |
| Bir parçam, toplanıp, artık yürümeyen bir hayatı terk etmemi söylüyor. | Open Subtitles | جزء مني يردي ان أجمع حاجاتي و أذهب بعيدا من هذه الحياة و ان هذا لا يبدو انه سينجح مرة اخرى |
| Bu hayattaki hiç birşey seni korkutmazdı. | Open Subtitles | وكأن شيئـاً في هذه الحياة لا يستطيع إخافتكِ. |
| Şu mantıklıdır ki, bu dünyada var olan bizler, hayatlarımız süresince sezgisel olarak bu ilişkileri absorbe etmekteyizdir. | TED | انها ترتكز على المسببات التي نرتكز عليها نحن في هذه الحياة والتي تحدد منحى حياتنا ونحن تمتلك ادراك حسي لتلك العلاقات |
| bu hayatı ne sana ne de başkasına zorla yaşatmaya hakkım yok. | Open Subtitles | ما كان عندي الحق لإجبار هذه الحياة عليك أو أي شخص آخر. |