| İnsanlar bozuldu, ama ileriye gidebilmemizin tek yolu bu. | TED | استاء البعض ولكن هذه الطريقة الوحيدة لنخطو للأمام |
| - Yani onu karım mı içeri aldı? Şu anda içeri girmesinin tek yolu bu gibi görünüyor. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ، يبدو هذه الطريقة الوحيدة التي يمكنه الدخول بها |
| Bu ilişkiyi bitirmenin tek yolu bu sanırım. | Open Subtitles | أظن أن هذه الطريقة الوحيدة لإنهاء هذه العلاقة |
| Dümen olup olmadığını anlamasının tek yolu buydu. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة للتأكد من أنها خدعة. |
| Bu erişim hakkında daha fazla bilgi almak için tek yol bu. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة حتي نحصل علي معلومات اكثر عن الحالة |
| Bir ilişki ancak böyle sürebilir değil mi? | Open Subtitles | حسناً هذه الطريقة الوحيدة لجعل علاقتنا تدوم صحيح |
| Şimdiye kadar, portakalın suyunu ancak bu şekilde çıkartabiliyorduk. | Open Subtitles | حتى الآن ، هذه الطريقة الوحيدة لإخراج العصير من البرتقال |
| Doktorun talimatı. İlaçlarını almasının tek yolu bu. | Open Subtitles | أوامر الطبيب، هذه الطريقة الوحيدة التي يمكن أن تأخذ دواءها |
| Eğlenceli olmasının tek yolu bu. Neden gelip biraz bakmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً، هذه الطريقة الوحيدة للاستمتاع بها لما لا تأتي هنا وتلقي نظرة عليها؟ |
| Bu işi çözebilmemizin tek yolu bu, efendim. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة لنتمكن من حل هذه المشكلة |
| Ve bu riskten kurtulmanın görebildiğim tek yolu bu. | Open Subtitles | كانت هذه الطريقة الوحيدة التى أمكننى رؤيتها لأتفادى هذه المخاطرة |
| Biliyorum fakat, Gizli Ses Köyü'nü bulmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | أعرف ذلك, لكن هذه الطريقة الوحيدة التي بها نبحث عن قرية الصوت |
| - Tartışma, bu işi yapmamızın tek yolu bu. | Open Subtitles | لا تجادلين ، هذه الطريقة الوحيدة كي ادربك |
| Hayır. Tartışmaya başlamanın tek yolu bu. Neden beni terkettin? | Open Subtitles | الآن، هذه الطريقة الوحيدة لنبدأ هذا ماذا حدث لك بحق الجحيم ؟ |
| Hayır. Tartışmaya başlamanın tek yolu bu. Neden beni terkettin? | Open Subtitles | الآن، هذه الطريقة الوحيدة لنبدأ هذا ماذا حدث لك بحق الجحيم ؟ |
| - Sanırım Tanrı'nın beni bağışlamasının tek yolu bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه الطريقة الوحيدة كى يغفر لى الرب |
| Onu en çabuk şekilde almamın tek yolu buydu. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة التي يمكنني بها الوصول إليها سريعاً |
| Onu en çabuk şekilde almamın tek yolu buydu. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة التي يمكنني بها الوصول إليها سريعاً |
| Ama eğer, gerçekten bir şansımız olacaksa, tek yol bu. | Open Subtitles | لكن اذا أردنا أن نحصل على فرصة حقيقية هذه الطريقة الوحيدة للحصول عليها |
| Başka seçeneğim yoktu. ancak böyle beni dinlerdi. | Open Subtitles | لا خيار, هذه الطريقة الوحيدة لأجعلها تستمع |
| ancak bu şekilde uyuyabiliyorum. | Open Subtitles | كانت هذه الطريقة الوحيدة لأنعم ببعض الراحة. |
| Zarar görmemenizi garantilemenin tek yoluydu. | Open Subtitles | كانت هذه الطريقة الوحيدة لضمان ديهم أبدا يؤذيك. |
| Kızları benim gibi yapmadan önce onu durdurmamızın tek çaresi bu. | Open Subtitles | هذه .. هذه الطريقة الوحيدة لإيقافه لتحويل الفتيات إلّي |
| Belki yetiştirme tarzından dolayı. | Open Subtitles | ربما هذه الطريقة الوحيدة لذلك. |