Bütün o yolu beni iğnelemek için mi geldin yoksa? | Open Subtitles | هل تعنى أنك جئت كل هذه المسافة لكى تشحذى ذكائك |
Biliyorum, tüm o yolu gelmeni istemenin ip..ce olduğunu, fakat... üzgünüm bu berbat. | Open Subtitles | اعلم انها فاجرة وتأتي كل هذه المسافة الى هنا اسف لكن هذا مقزز |
Ben, tüm bu yolu, seni görebilmek için geliyorum ve sen gidiyorsun. | Open Subtitles | لقد أتيت كل هذه المسافة لأراك، وأنت تذهبين الآن. لا أصدق هذا. |
Bilmem. Tüm bu yolu bana bunu sormak için mi geldin? | Open Subtitles | لاأعلم.هل تتبعتينى كل هذه المسافة إلى هنا لكى تسألينى هذا السؤال؟ |
bu mesafeden onu bir tek Bart vurabilir. | Open Subtitles | بارت هو الوحيد الذي يمكنه اصابته من هذه المسافة |
bu mesafeden birini tanıyabileceğinize emin misiniz Bayan Tribaum? | Open Subtitles | هل انت متأكدة انك تستطيعين ان تُميزى وجها من هذه المسافة ؟ |
Ama ta buralara kadar gelip, beni tebrik etmenize gerek yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكْن لِزاماً عليكم أَن تقطعوا كل هذه المسافة لتَهنئتي |
Bunu yapmak için neden bu kadar uzağa gelmen gerekti? | Open Subtitles | لماذا اضطررت إلى المجيء من هذه المسافة لكي تحقق ذلم |
Algıladığımız güneş serpintisi miktarı bu mesafe için beklediğimizden daha yüksek. | Open Subtitles | إنّ قراءة الريحِ الشمسية أعلى بكثيرُ مِما كنا نتوقع على هذه المسافة |
Cesedi ve silahı alıp ta buraya kadar getirmiş. | Open Subtitles | حمل الجثّة والسلاح وأتى بهما كلّ هذه المسافة إلى هنا |
Tüm o yolu yalnızca küçük bir intikam için geldin, öyle mi? | Open Subtitles | هل قطعت كل هذه المسافة فقط من أجل إنتقامك؟ |
Harika değil mi? Bütün o yolu sırf sana... | Open Subtitles | أليس الأمر عجيب حضرت كل هذه المسافة إلى هنا ، فقط لـ |
Kuşkusuz, o yolu Mike'ın garajından Bayan Welles'in evine kadar katettin. | Open Subtitles | بالطبع هذه المسافة من الميكانيكي لمنزلها |
Tüm bu yolu kız kardeşi mi aramak için geldiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك قد قطعت كل هذه المسافة من أجل أختى |
Bütün bu yolu kara dumanla geldim bana bir açıklama borçlusun. | Open Subtitles | قطعت كل هذه المسافة عبر الدخان الأسود أعتقد أني أستحق تفسيرا |
Tüm bu yolu geldiğinize göre konu sizin için önemli olmalı. | Open Subtitles | يبدو الأمر مهماً لكي تقطع كل هذه المسافة |
Sadece benim Roy'um bir çakalı bu mesafeden vurabilir. | Open Subtitles | أنه فقط عزيزي روي بإمكانه إصابة ذئب صغير من هذه المسافة |
Onu ıskalamış olabilirim ama seni ıskalamam ne bununla, ne de bu mesafeden. | Open Subtitles | انا اخطئت و لكن انا لم اخطئ ابدأ من هذه المسافة |
Onu ıskalamış olabilirim ama seni bu mesafeden asla kaçırmam. | Open Subtitles | أنا أخطئت و لكن أنا لم أخطئ ابدأ من هذه المسافة |
Hepimizi buralara ben sürükledim ama şu an tek düşünebildiğim bu. | Open Subtitles | لقد جئت بنا كل هذه المسافة ولا زلت أفكر في هذا |
Haydi ama. Ned bu kadar yol geldi. Geçinmeye çalışamaz mısınız? | Open Subtitles | هيا لقد قطع نيد كل هذه المسافة الا يمكننا ان نتفق |
Tabancan bu mesafe için yetmez. Ancak benimki gibi bir tüfek gerekir! | Open Subtitles | ستخسر من هذه المسافة |
Arabayı sen kiralayacaksın gidip oğlum için bebek koltuğu alacaksın sonra da ta buraya kadar dönüp beni alacaksın. | Open Subtitles | ستستأجرين السيّارة و تذهبين لشراء مقعد أطفال لابني ثمّ تقودين كلّ هذه المسافة إلى هنا لتقلّيني |
O kadar uzun yolu beni havaalanından almak için gelmen çok nazikçe. | Open Subtitles | كان لطفا كبيرا منك أن تأتي كل هذه المسافة لتقلني من المطار |
Bana bakın bu insanlar kim ve neden sizi ele geçirmek için bu kadar ileri gidiyorlar? | Open Subtitles | من انت ؟ ومن هؤلاء الناس, ولماذا يسعون وراءك كل هذه المسافة ؟ |
Omuzlar arasındaki ekstra Mesafeyi kat etmek zorunda. | Open Subtitles | يحتوي على قطع هذه المسافة اضافية عبر الكتفين. |
- Hayır, hayır. - Nate bekle. buraya kadar geldin. | Open Subtitles | لا لا لا نيت انتظر, لقد اتيت كل هذه المسافة |