Ben çok merhametli olduğum için... seni bu masa kadar bir kayanın üzerine terkedeceğim... gemimi senin beyninin parçaları ile kirleteceğime. | Open Subtitles | وحيث أَننى مُحسنة جداً أنا سأتركك على صخرة بحجم هذه المنضدةِ بدلاً مِنْ أنْ انثر أدمغتَكَ عبر حاجزِي ، كما تَستحقُّ |
Pekala, şimdi bu masa Avrupa, tamam mı? | Open Subtitles | حَسَناً ، هذه المنضدةِ الآن أوروبا ، حسناً؟ |
Tanıklar Tom Haviland'ı cinayet anından önce ve sonra bu masada görmüşler. | Open Subtitles | الشهود يَضِعونَ توم هافيلند في هذه المنضدةِ قَبلَ وَبَعد وقت القتلِ. |
bu masada sevişecekmişsiniz gibi geliyor ve bu doğum günümü gerçekten mahveder. | Open Subtitles | حسنا، أَشْعرُ انكما ستقومون بممارسة الجنس على هذه المنضدةِ والتي ستخرب عيد ميلادي حقا |
bu masayı kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُردْ أَنْ أَتغيّبَ عن هذه المنضدةِ. هي أفضل واحدة. |
Eğer zaman yeniden başlamazsa kapıya dayanmış bu masanın pek bir faydası olmaz. | Open Subtitles | إذا وقتِ لا يُعيدُ نفسه، هذه المنضدةِ ضدّ ذلك البابِ لَنْ يُساعدَ كثير. |
Demek bu masada özgeçmişinde "paçoz saçmalıklar" olan tek insanlar Marshall ve benim. | Open Subtitles | اذن انا و مارشال الوحيدون على هذه المنضدةِ مَع "الفضلات " على سيراتنا الذاتية |
bu masada her zaman senin için de bir yer vardı zaten. | Open Subtitles | هناك دائماً a ضِعْ لَك في هذه المنضدةِ. |
Sen ve sen, bu masayı taşımanızı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا،أنت وأنت، أَحتاجُكما لتَحريك هذه المنضدةِ. |
Hayır, bu masayı alın. Benim seansım var. | Open Subtitles | - يَأْخذُ هذه المنضدةِ. |
bu masanın ardında iki düğme var, biri kasabaya elektrik verecek diğeri köpekleri salacak. | Open Subtitles | عِنْدي زرّان وراء هذه المنضدةِ. واحد سَيُجهّزُ بلدتَكَ بالقوَّةِ، الآخرون يُصدرونَ كلابَ الصيد. |
bu masanın karşısına zıplardım... | Open Subtitles | أنا أَقْفزُ عبر هذه المنضدةِ و... |