| Sana Bu yetenekler bir amaç için verildi. Sen eğlenesin diye değil. | Open Subtitles | أعطيتك هذه المهارات لهدف ليس لمتعتك الخاصّة |
| Bu yetenekler sevdiğin kadınlar için değil, aptal. | Open Subtitles | هذه المهارات ليست للمرأة التي تهتم بها ايها الاحمق |
| bu beceriler olmadan tam anlamıyla rehabilite edilmiş olamazsın. | TED | فلن تحصل على إعادة تأهيل كاملة دون هذه المهارات الحياتية. |
| Kadınlar bu becerileri edinip bu ülkenin görüp görebileceği en efsanevi sivil hak eylemcileri oldular. | TED | اكتسبت تلك النساء هذه المهارات التنظيمية، وأصبحن من أكثر نشطاء الحقوق المدنية أسطورية في هذا البلد على الإطلاق. |
| Söylesene dahi çocuk, bu yetenekleri nereden öğrendin? | Open Subtitles | حسناً .. أخبرنى أين تعلمت هذه المهارات المؤثرة ؟ |
| Muzip dünya için hayatta kalma yeteneği işte. | Open Subtitles | هذه المهارات المتطلبه للنجاة في هذا العالم الشرّير يا رجل |
| - Bu yetenekler onun içine işlemiş. | Open Subtitles | إن هذه المهارات صفة أصيله بها سوف يعودوا |
| Bütün Bu yetenekler büyük bir zekanın işaretleridir. | Open Subtitles | كل هذه المهارات هي علامات عظيمة للذكاء، |
| "bu beceriler, duygusal esenlik ve hayatta başarı için kritik öneme sahiptir." | Open Subtitles | "هذه المهارات ضرورية للسعادة العاطفية والنجاح في الحياة" |
| (Gülüşmeler) bu beceriler diğer şeylerin yanı sıra sınıfta öğretmemiz gereken becerilerdir. | TED | (ضحك ) ان هذه المهارات هي التي يجب ان نعلم في المدرسة كما نعلم باقي الامور |
| Gizli polisken bu becerileri hiç kullanmadım. | Open Subtitles | لم أستعمل هذه المهارات كشرطي متخفي |
| Ben bu becerileri öğrendim, Kolayca da unutabilirim. | Open Subtitles | تعلمتُ هذه المهارات ويمكنني نسيانها |
| bu yetenekleri bir sonraya aktarmalıyız. | Open Subtitles | . من المهم أن نستغل هذه المهارات |
| Hadi ama! The Moose bu yetenekleri kaybetmez. | Open Subtitles | موس لا يفقد هذه المهارات. |
| Bu yeteneği kızına da öğretebileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أتعرف أن هذه المهارات الإضافيه يمكن أن تعلمها لإبنتك |