Sonradan gelecek bir miktar yağmur haricinde güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | سيكون يوما جميلا بغض النظر عن هطول قليلا من المطر لاحقا |
Sezar'ın Yunanistan'daki Kampı Thessaly yoluyla kıyıya çekilirsek yağmur zamanına kadar tutunabiliriz. | Open Subtitles | ربما إذا انسحبنا إلي الساحل عبر ثيسلي يمكننا التحمل حتي هطول المطر |
Bir uydu önümüzdeki üç hafta boyunca yağış miktarını ölçebiliyordu ve yağmur yağmadıysa, yeniden tohumlama yapabiliyorduk. | TED | القمر الصناعي سوف يقدر هطول الأمطار لثلاثة أسابيع قادمة وإن لم تمطر سوف نستبدل بذورهم |
Kahretsin, bu işleri her defasında yağmurda yapmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | اللعنة، هل يتحتم علينا القيام بهذا عند هطول كل مطر؟ |
Diğer alanlarda kar yağışı oluyor veya kışın yeniden buz kazanımı oluyor. | TED | بينما مناطق أخرى تشهد هطول ثلج أو تكسب الجليد مجدداً في الشتاء |
Yani, en azından 8 cm kadar yağmurun... önümüzdeki 8 saat içinde tam tepemize yağması bekleniyor. | Open Subtitles | و من المتوقع أن يؤدي هذا إلي هطول أمطار تبلغ حتى ثلاثة أنشات . خلال الساعات الثماني القادمة |
Frenleri geçen yaz hallettim, ...ama sizin yerinizde olsam kışın, ...kar yağmadan önce gidip kontrol ettiririm. | Open Subtitles | و المكابح في الصيف الماضي لكن مع الشتاء السيئ لو كنت مكانكم لجعلتهم يتفقدونها قبل هطول الثلج |
Bu hafta sonu New Orleans'da kar fırtınası mı bekleniyor? | Open Subtitles | هطول الثلوج متوقعة في نهاية هذا الاسبوع في (نيو اورليانز)؟ |
O nehirde ancak çok sık bir yağmurdan sonra yüzülebilir ve çok güçlü bir şaman tarafından korunmakta. | TED | أترى، يمكنك السباحة في النهر بعد هطول الأمطار الغزيرة جداً، وهو محميٌ من قبل قوة الشامان، |
Fakat, yağmur yağdıktan sonra o iz silinir gider hiçbir iz kalmaz. | Open Subtitles | لكن بعد هطول المطر ستختفي كل العلامات ولن يكون لها أي أثر |
Tüm dünya sular altına kalana dek yağmur 40 gün 40 gece sürdü. | Open Subtitles | واستمرّ هطول المطر أربعين يومًا وأربعين ليلة إلى أن غمر الماء العالم بأسره |
Nadiren yağmur yağar, bu nedenle su ve yemek bulması zordur. | Open Subtitles | من النادر هطول المطر، لذلك الماء والغذاء من الصعب الحصول عليهما. |
yağmur yağıp,taşdığında dahi,... ...okyanusun içi ve dışındaki suları kanala... ...dökmek için yapılan harcamalar ağırlaşıyor. | TED | ينفقون الكثير, الكثير، لتصريف مياه الأمطار تلك في المحيط عند هطول الأمطار والفيضانات أيضا. |
Bu harita gezegenimizdeki yağış miktarını gösteriyor. | TED | وتظهر هذه الخريطة أماكن هطول الأمطار على كوكبنا. |
Himalayalar'ın yağmur almayan bölgesinde ve yıllık 10 cm'den daha az ortalama bir yağış almaktadır. | TED | جبال الهيمالايا تحجب اﻷمطار عنها حيث أن معدل هطول اﻷمطار الوسطي فيها لا يتجاوز 10 سم سنويًا. |
Sağanak yağış beklenen bölgeler buralar. | Open Subtitles | هذه هي المناطق المتوقع هطول الأمطار الكثيفة عليها. |
Kahretsin, bu işleri her defasında yağmurda yapmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | اللعنة، هل يتحتم علينا القيام بهذا عند هطول كل مطر؟ |
- yağmurda güneş gözlüğü takıyordu. | Open Subtitles | نعم كان يرتدى نظارة شمسية في اثناء هطول المطر لماذا لم تقتله اذن؟ |
Meteoroloji uzmanımla konuştum. Yoğun kar yağışı olacağını tahmin ediyor. | Open Subtitles | تحدّثتُ مع عالم الأرصاد الجويّة خاصّتي، إنه يتوقّع هطول الثلج |
yağmur yağması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا مازلت في خوف ، وإني أتوقع هطول المطر |
yağmur yağmadan önceki havanın haline bayıIıyorum. | Open Subtitles | كم هذا جميل,أحب طريقة الهواء قبل هطول الأمطار |
"Bu hafta sonu New Orleans'da kar fırtınası bekleniyor. " | Open Subtitles | هطول الثلوج متوقعة في نهاية هذا الاسبوع (في (نيو اورليانز |
yağmurdan on dakika önce gökyüzü. | Open Subtitles | منظر السماء قبل بدء هطول المطر بـ 10 دقائق |
yağmur yağdıktan sonra, mahalle çocuklarının birbirlerini ıslatıp içinde oynadıkları, kapının önündeki küçük çukuru biliyorsun. | Open Subtitles | أتعرف الحفرة الصغيرة التي في الطريق إلى المنزل التي يلعب فيها الأطفال في الحي ويرشون بعضهم بالماء بعد هطول الأمطار؟ |
Sudaydım, sörfçülerin fotoğraflarını çekiyordum ve kar yağmaya başladı. | TED | ولقد كنت في الماء ألتقط بعض الصور للمتزلجين، وبدأ هطول الجليد. |
Sokakların tozunu alacaksa sağanak yağmura aldırış etmem. | Open Subtitles | أنا لا مانع هطول الامطار لتنظيف الغبار عن الشوارع |
Bu rekor sağanak yağışlar, tarihi seller ve çamur kaymalarını yaratıyor. | TED | تحدثُ هذه التسجيلات من هطول الأمطار فياضانات وإنهيارات طينية تاريخية. |
Unutma, kırlara yağmurlar yağdığında. | Open Subtitles | تذكري ، وقت هطول الأمطار |