| ..böyle giyindiğimde beni kimse tanımıyor, buda gerçekte kim olduğumu görmemi sağlıyor. | Open Subtitles | اللبس هكذا لا أحد سيعرفني. ذلك يسمح لي أن أرَ حقيقة نفسي. |
| Neden böyle olduğunu öğrenmek istiyor. Artık bundan daha fazla kaçamayız. | Open Subtitles | تريد أن تعرف لمَ هي هكذا لا يمكننا مقاومة هذا أكثر |
| Ve böyle yaşayamazsın. | Open Subtitles | .ولا يمكننا أن نعيش هكذا,لا يمكننا أن نعيش هكذا |
| Gidip keyfine göre kimseyi öldüremez. Bu işler öyle işlemez. | Open Subtitles | لا يستطيع قتلها هكذا لا يتم الأمر على هذا النحو |
| Hayır. öyle birden... | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نذهب هكذا لا أستطيع، لا أستطيع |
| Dinleyin böyle şarkı söyleyebilen hiç kimse, tümüyle kötü olamaz. | Open Subtitles | اسمع أي رجل يغني هكذا لا يمكن أن يكون بهذا الشر |
| Beni böyle bağlarsanız, ne kadar uğraşırsam uğraşayım kurtulamam. | Open Subtitles | قلت لك , ان ربطتنى هكذا لا يهم كم أحاول لن أستطيع الافلات |
| - Bir sorun yok. - Eğer hep böyle yapacaksa, Bunu götürmek istemiyorum. | Open Subtitles | ـ ليس هناك مشكلة ـ هذا الشيء استمر هكذا , لا اريد استخدامه بعد |
| Beni böyle bağlarsanız, ne kadar uğraşırsam uğraşayım kurtulamam. | Open Subtitles | قلت لك , ان ربطتنى هكذا لا يهم كم أحاول لن أستطيع الافلات |
| Siz sürekli böyle kavga edecekseniz... Birlikte olabileceğimizi sanmıyorum. böyle yürümez, tamam mı? | Open Subtitles | إذا كنتم ستتجادلون هكذا لا يمكن أن نبقى معاً |
| Bunu bir de böyle düşün... çok fazla şansım yok gibi. | Open Subtitles | عندما أفكِر فيها هكذا لا تبدو الأمور جيدة |
| böyle bir hayatın yaşamaya değer olmadığını söylemek, diğer felçlileri gücendirecekse de, bunu anlarım. | Open Subtitles | يمكنني أن أفهم إحساس الآخرين بالإساءة عندما أقول أن الحياة هكذا لا تستحق العيش |
| böyle bir galibiyetin hiçbir anlamı yoktur, çünkü hiçbir şekilde oynayamazlar, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | الربح هكذا لا يعنى شيئاً لأنهم لا يستطيعوا اللعب على أى حال هل تفهمنى ؟ |
| - böyle bekleyemeyiz. Ona yardım etmeliyiz! | Open Subtitles | لا نستطيع الوقوف هكذا لا بد من نذهب لمساعدته |
| İnsanların halen böyle düşündüğünü hayal etmek çok zor, özellikle burada. | Open Subtitles | يصعب تخيل أن هنالك من يفكر هكذا لا سيما هنا |
| Kolumu böyle beline dolayacağım. | Open Subtitles | انا سأضع ذراعي حول الخصر هكذا. لا تتوقف. |
| Kendini böyle aşağılama. Kendini küçük görme. | Open Subtitles | لا تحطّ من معنوياتك هكذا لا تفعل ذلك يا رجل |
| Hayır. öyle birden... | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نذهب هكذا لا أستطيع، لا أستطيع |
| öyle biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أعيش هكذا لا أريد أن تكون شخصيتي هكذا |
| Hadi ama, Cooper öyle bir bağlılık sergileyemez. | Open Subtitles | دائما كوبير هكذا لا يستطيع ان يجلس في التزام ابدا |
| Mumu hiç kimse getirmedi, öyle değil mi? | Open Subtitles | هكذا لا أحد يعرف من جلب الشموع إلى هنا , صحيح |