| Nakit kullananlarla. Amerika'da sadece onlar nakit kullanır. | Open Subtitles | بالذي دفع نقداً ، هم الوحيدون الذين يستعملون النقود في أمريكا |
| Ama çocuğun yüzünü sadece onlar biliyor. | Open Subtitles | ولكنهم هم الوحيدون الذين يعلمون كيف هو شكل الصبي |
| - Şu an bunu sadece onlar bilmiyor. | Open Subtitles | حسناً، الآن هم الوحيدون الذين لا يعرفون ذلك. |
| Onun gizli sığınağını bir tek onlar biliyor ama konuşmayacaklardır. | Open Subtitles | هم الوحيدون الذين يعلموا المكان الذى يختبأ به لكنهم لم يتحدثوا |
| Bölgede bunu kullanan bir tek onlar var. | Open Subtitles | .هم الوحيدون في الأقليم الذين يستخدمونها |
| Alenen konuşabilen bir tek onlar olacak. | Open Subtitles | فيما يتعلق بالفسخ... . هم الوحيدون المخولّون للتحدّث... |
| sadece onlar için ülkeyi bir uçtan öteki ucuna kat edebilirim. | Open Subtitles | فقط هم الوحيدون القادرون على جعلى أطوف البلاد لأننا متشابهون فى الأفكار |
| Ama sadece onlar Yomanın bir insan gibi nasıl gizlendiğini söyleyebilirler. | Open Subtitles | لكنهم هم الوحيدون القادرون على تمييز " اليوما" عنا نحن البشر عندما يتخفون كالبشر |