Tet Bayramı ateşkesinin iptal edileceğine dair söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعات تقول بأن هدنة عيد السنة القمرية الفيتنامية ستُلغى |
Ciddi insan hakları ihlalleri ve yanlış ekonomik yönetim... hakkında söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعات بمخالفة حقوق الإنسان و سوء الإدارة الاقتصادية |
Başkan Reynolds'ın adaylığı alması halinde, atayacağı politikacıların listesine dair dedikodular var. | Open Subtitles | ) (هناك إشاعات بحملة نائبة الرئيس (رينولدز وضعت قائمة رفاق تمهيدية ..إن |
Tahliye yapılacağına dair dedikodular var. | Open Subtitles | هناك إشاعات مفادها أنه سيكون هناك إخلاء |
Soğuk Savaş sırasında, Rusya'nın Amerika'da gizlediği bazı nükleer silahların olduğu söylentileri vardı. | Open Subtitles | خلال الحرب الباردة كانت هناك إشاعات أن الروس تمكنوا من إخفاء العديد من الأسلحة النووية |
El Kaide'nin Avrupa'daki demir yolu hatlarını hedef aldığı söylentileri var. | Open Subtitles | هناك إشاعات أن القاعدة يستهدفون خطوط القطارات الأوروبية |
Başarılı bir iniş harekatıyla ilgili söylentiler vardı ama doğru olmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | كان هناك إشاعات ..حول عملياتهبوطناجحة. لكن من الواضح أن هذا ليس صحيحاً. |
Haftalardır arka semtlerde dolaştığı hakkında söylentiler var, fakat annen haricinde görgü tanığım yoktu. | Open Subtitles | كانت هناك إشاعات حولها تحوم حول الأحياء الفقيرة لأسابيع، لكني لم أكن مقتنعة من شاهد العيان حتى حصول ذلك لأمك. |
Arkamdan iş çevirdiğine dair söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعات تقول بإنك تحاول خداعي لقد فعلت ما أمرت به فحسب |
Şehirde veba olduğuna dair söylentiler var. | Open Subtitles | سنذهب إلى سكنها هناك إشاعات بإنتشار الطاعون فى المدينه |
Trotsky'nin ölmesini istediğime dair söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعات تقول أنني أريد قتل "تروتسكي" |
Adamım, bilmen gerekiyor ki bazı söylentiler var. | Open Subtitles | صاح، يجب أن تعرف أنّه هناك إشاعات |
Tahliye yapılacağına dair söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعات مفادها أنه سيكون هناك إخلاء |
Çizen kişinin bir Evo olduğuna dair ve bu kitaptaki şeylerin gerçek olduğuna dair dedikodular var. | Open Subtitles | هناك إشاعات منتشرة بأن الفنان كان متطّور.. -وأن كل ما رسمه في كتبه تحقق |
Birinin camdan molotof kokteyli attığına dair dedikodular var. | Open Subtitles | لقد كانت هناك إشاعات شخص ما ألقى بقنبلة (مولوتوف) عبر الباب |
Gelen gemide, kolonilerde yaklaşan bir savaşın söylentileri vardı. | Open Subtitles | في السفينة هنا،كانت هناك إشاعات عن الحرب - قادمة للمستعمرات |
Kurbanın tanık koruma programında olan af sahibi biri olduğu söylentileri var. | Open Subtitles | هناك إشاعات بأن الضحة كانت في برنامج حماية الشهود حصلت على الحصانة من دعوة قضائية. |
Onu durduramadıklarına dair söylentiler vardı. | Open Subtitles | هناك إشاعات تقول بأنهم لم يستطيعوا أن يوقفوه |