| İyi haber: orada yapılabilecek pek çok şey var. | TED | الأخبار السارة : هناك الكثير ما يمكن القيام به. |
| Giyebileceğin bir çok şey var aslında. | Open Subtitles | هناك الكثير ما بامكانك ارتدائة. |
| - Bu kadar yormamalısın. - Öğrenmem gereken hâlâ çok şey var. | Open Subtitles | لايجب عليك ان ترهقها كثيرا - هناك الكثير ما زلت بحاجة الى معرفته - |
| - Öğrenmen gereken çok şey var. - Evet babacığım. | Open Subtitles | (هناك الكثير ما يتوجب عليك تعلمه (بوكا - نعم ، أبي - |
| Evet, olup biten çok şey var. | Open Subtitles | نعم ، هناك الكثير ما تفكري به |
| Sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | هناك الكثير ما اريد قوله لك |
| Söylemek istediğim çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير ما أريد أن أقوله |