| Batı tarafında masa tenisi oynanabilen birkaç bar var ben de düşündüm ki, oraya gideriz. | Open Subtitles | هناك بار في القريه الغربيه التي لديهم لديهم طاولات بينج بنج لذا توقعت اننا يمكننا التوجه الي هناك |
| Şurada bir bar var. Bir şeyler içmeye ne dersin? | Open Subtitles | هناك بار هناك ما رأيك لو نذهب للشرب؟ |
| Yolun aşağısında "McGinty'nin Yeri" adında bir bar var. | Open Subtitles | هناك بار باسفل الحي يدعي ماكجينتيس |
| Bu demek oluyor ki dün gece bir bar dolusu şüpheli varmış. | Open Subtitles | الذي يعني أن هناك بار ملئ بالمشتبه بهمِ هنا في الليلة الماضية |
| Spor yaptığım yere yakın bir bar var.Bazen oraya giderim. | Open Subtitles | هناك بار بالقرب من عملي ، أدخله أحيانا |
| En azından bir bar var. | Open Subtitles | حسناً على الأقل هناك بار مفتوح |
| Arka tarafta ikinci bir bar var bekleme sırası daha kısadır. | Open Subtitles | هناك بار آخر في الخلف الزحمة هناك أقل |
| Efendim, şurada bir bar var. | Open Subtitles | سيدي. هناك بار قريب |
| Anlıyorum. Hemen köşeyi dönünce çok nezih bir bar var. | Open Subtitles | هناك بار ممتاز قريب من هنا |
| Yukarıda bir bar var istersen... | Open Subtitles | هناك بار في الطابق العلوي، إذا أردت... |
| - Plajda bir bar olduğunu söyledi, çok yakınmış. | Open Subtitles | -قالت أن هناك بار على الشاطئ وهو قريب جدآ |