İhtiyaç duyacağınızı sanmam ama, çantada yatıştırıcı silah var. | Open Subtitles | لا أتوقع حدوث مشاكل لكن لو حصلت هناك بندقية التخدير في حقيبة الإسعاف |
Hapishanende bir silah var ve adamlarımdan birine doğrultuldu. | Open Subtitles | هناك بندقية في سجنك و لقد كانت مصوبة باتجاه أحد رجالي |
Ortada bana doğrultulmuş lanet olası bir silah var ve sen dolu olup olmadığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | هناك بندقية لعينة في الخارج ,مصوبة تجاهي ! ولا تعلم إن كانت معمّرة |
O kanyondaki her kayanın ardında bir tüfek var. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك بندقية وراء كل صخرة في ذلك الوادي |
Kıçına doğrultulmuş bir tüfek var... | Open Subtitles | صوّبي هناك بندقية مصوبة الى مؤخرتك |
Bir pompalı tüfeğim var. | Open Subtitles | كانت هناك بندقية اشتريتها. |
Bir pompalı tüfeğim var. | Open Subtitles | هناك بندقية قد اشتريتها |
Evde silah var mı? | Open Subtitles | هل هناك بندقية في البيت؟ |
Orada sana doğrultulmuş bir silah var mı? Hayır. | Open Subtitles | هل هناك بندقية مصوبه نحوك؟ |
Sırtını doğrultulmuş bir silah var. | Open Subtitles | هناك بندقية موجه إلى ظهرك |
-Wally, burada bir silah var. | Open Subtitles | - والي، هناك بندقية هنا. |
- silah var mıydı? | Open Subtitles | - هل كانت هناك بندقية ؟ |
Barın üstünde neden tüfek var? | Open Subtitles | لماذا هناك بندقية فوق الحانةِ؟ |
Kıçına doğrultulmuş bir tüfek var... | Open Subtitles | هناك بندقية مصوبة الى مؤخرتك |
Arkada bir tüfek var. | Open Subtitles | هناك بندقية بالخلف وهو مغلق |