| Parti sızıntı var diyor ve sen buna karşı mı çıkıyorsun? | Open Subtitles | الحزب يقول هناك تسريب وأنتَ لا توافق؟ |
| Küçük bir kabarcık gördüm. Demek ki sızıntı var. | Open Subtitles | أرى فقاعة صغيرة، لذا هناك تسريب. |
| Yatak odamın tavanında bir sızıntı var. | Open Subtitles | هناك تسريب من سقف حجرة نومي |
| Burada muhtelemen karbon monoksit kaçağı var. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون هناك تسريب لغاز أول اكسيد الكربون |
| Haberler harika. Okulda radon gazı sızıntısı var. | Open Subtitles | أخبار عظيمة هناك تسريب لغاز الريدون في المدرسة |
| Alt tarafı Bir sızıntı. Yarın tamir ettiririm. | Open Subtitles | ربما هناك تسريب تحت الارض سأباشر على تصليحها في الصباح |
| Bir sızıntı vardı ve muhtemelen onlarda bunu kapadılar. | Open Subtitles | كان هناك تسريب معلومات |
| Teslim platformunda yeni bir sızıntı var. | Open Subtitles | هناك تسريب جديد |
| Dönen ilmekte sızıntı var. | Open Subtitles | هناك تسريب في الحلقة المتقدمة |
| Kapatmaya başlayabilir miyiz? Kapatmıyoruz. sızıntı var. | Open Subtitles | هناك تسريب. |
| sızıntı var. | Open Subtitles | هناك تسريب. |
| Stüdyoda gaz kaçağı var. | Open Subtitles | هناك تسريب غاز في الأستوديو. |
| Sanırım bitişiğimizde gaz sızıntısı vardı ve bir patlama oldu. | Open Subtitles | على اى حال , أعتقد ... انه كان هناك تسريب غاز |
| Hatılat da Caroline'e büroda Bir sızıntı olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | ذكرني ان اخبر كارولين هناك تسريب في المكتب |
| Ya da Bir sızıntı vardı. | Open Subtitles | او ربما كان هناك تسريب |