Ama bu zarif birleştirmenin bir bedeli var, çünkü yıllar süren araştırmalar sicim teorisinin matematiğinin pek iyi sonuç vermediğini gösterdi | TED | ولكن هناك ثمن لهذا التوحد الانيق لأن أعواماً من الابحاث اظهرت ان حساب نظرية الأوتار لا يتم بالضبط |
Böyle yaşamın bir bedeli var. | TED | هناك ثمن باهظ لمثل هذا النوع من الحياة. |
Tabii ki biliyorum. Ben aptal değilim. bir bedeli var, bunu biliyorum. | Open Subtitles | بالطبع أعلم, أنا لست حمقاء هناك ثمن, أنا أقدر ذلك |
Zaman nehrinin rotasından sapmanın bir bedeli vardır. | Open Subtitles | هناك ثمن ستدفعه بسبب انحرافك عن الجدول الزمني |
- Seni uyarmıştım. Karanlığın güçlerini işe karıştırdın... - Ödenmesi gereken bir bedel var. | Open Subtitles | ــ عبثت مع قوي الظلام ــ هناك ثمن لتدفعه |
Kapan kapanır. Her zaman ödenecek bir bedel vardır. | Open Subtitles | ثم ، طراخ ، تغلق عليك المصيدة دائما هناك ثمن يجب أن تدفعه |
Abkanislerin öğrendiği gibi bizde Karanlıktan Aydınlığa geçişin bir bedeli olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | كان هناك ثمن و هو جَلْب الظلامِ إلى النور |
Kimse bundan kaçamaz. Nesneleri kullanmanın her zaman bir bedeli olur. | Open Subtitles | دائماًً هناك ثمن تدفعه لأستخدامك الأغراض |
Sana lazım olan bilgilere ulaşabilir, ama bunun bir bedeli olacaktır. | Open Subtitles | قد يكون لديه المعلومات التي كُنتِ تبحثين عنها ، ولكن سيكون هناك ثمن. |
Böylesi bir işin ödenecek bir bedeli yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك ثمن يدفع لهذا النوع من الأعمال؟ |
Ailemi canlı tutmayı başardılar ama bunun bir bedeli vardı. | Open Subtitles | كانوا سيبقون عائلتي على قيد الحياه لكن كان هناك ثمن علي ان ادفعه |
Annem gittikçe onlara dönüştüğümü ve cömertliklerinin bir bedeli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت أنني أصير مثلهم أكثر فأكثر، وأن هناك ثمن لكرمهم هذا. |
En çok istenilen şeyin, Ödenmesi gereken bir bedeli var. | Open Subtitles | بأنّ هناك ثمن يجب دفعه للشيء الذي نريده بشدة. |
Yaptığımız hataların bir bedeli var. | Open Subtitles | هناك ثمن يجب علينا دفعه مقابل الأخطاء التي ارتكبناها |
Her şeyin bir bedeli vardır. | Open Subtitles | لقد حاولت تحذيرك هناك ثمن ستدفعينه |
Her şeyin bir bedeli vardır. | Open Subtitles | هناك ثمن يُدفع لمثل هذه الأمور. |
Şimdi üzgün, ödenmesi gereken bir bedel var. | Open Subtitles | والآن هو منزعج أن هناك ثمن يجب أن يسدد |
Herşeyin bir bedel var, veya bir şekerlemesi var! | Open Subtitles | "هناك ثمن لكل شئ , ! سيدأوغيرهأذهبوتناولالحلوي" |
Kendinden başka umursadığın kişiler için ödemen gereken bir bedel vardır. | Open Subtitles | حسنا، هناك ثمن تدفعه للإهتمام بشخص آخر غير نفسك |
Fakat bir ücreti olacak. | Open Subtitles | لكن سيكون هناك ثمن |