| Sana koca dünyada istediğin kişi olabilme özgürlüğünü veren bir hap olsaydı... | Open Subtitles | لو كان هناك حبوب تعطيك الحرية لتكون أي شيء في هذا العالم |
| Hey, baksana. Eğer Joy'u cimri yapmayan bir hap varsa... bahse girerim seni de hanımevladı yapmayan bir hap vardır. | Open Subtitles | هي أنتظر إذا كان هناك حبوب تجعل جوي غير غاضبة |
| Hastalığı için ne bir hap vardı ne de kafasını rahatlatacak bir ilaç. | Open Subtitles | لم تكن هناك حبوب لمعلاجة مرضه، لا علاج لإراحة باله |
| Alabileceğim haplar var. | Open Subtitles | هناك حبوب واحد يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذيَ. |
| - Bu iş için haplar var biliyorsun. | Open Subtitles | هناك حبوب لقد رأيتهم حبوب. |
| Heryerde hap vardı. | Open Subtitles | كان هناك حبوب في جميع انحاء المكان |
| Bana düzgünce "hayır" dedirtecek bir hap yok mu? | Open Subtitles | هل هناك حبوب يجعل كلمة لا أكثر وضوحاً |