| Ama böyle bir dünyada bile aşılmaması gereken sınırlar vardır. | Open Subtitles | لكن حتّى في هذا العالم، هناك خطوط لا يُمكن تخطّيها |
| Bir de kesin çizilmiş sınırlar vardır onları bir kere geçtiniz mi geri dönemeyebilirsiniz. | Open Subtitles | ثم هناك خطوط مسطّرة بخط عريض إذا تجرّأت وتخطّيتها لن تجد ربما ملاذا للعودة |
| Geçemeyeceğiniz sınırlar vardır. | Open Subtitles | هناك خطوط فقط لا يمكنك ان تعبرها |
| - Noktalı çizgiler vardır. - Sollama yok! | Open Subtitles | ـ هناك خطوط منقّطة أيضا ـ ممنوع الإجتياز |
| Ama bazı çizgiler vardır ki. | Open Subtitles | . . لكن هناك خطوط . . |
| Ama bizim bile aşmadığımız bazı sınırlar vardır. | Open Subtitles | ولكن هناك خطوط لا نتعداها |