| 16 yıl birisine nafaka ödemek için çok uzun bir süre, eğer ortada bir çocuk yoksa. | Open Subtitles | 16عاماً هي فترة طويلة لتدفع النفقة, ما لم يكن هناك طفلاً |
| Evet, buraya geldiğimde binanın etrafında gezinen küçük bir çocuk vardı ve hayır, onu tekmelemedim. | TED | نعم، مرة كان هناك طفلاً يتجول حول المبنى اتجهت نحوه وقمت... لا لم أقم بركله |
| Sürekli daireler çizersiniz. Her zaman arabayı kullanamayan bir çocuk olur. | Open Subtitles | كان دوماً هناك طفلاً لا يجيد قيادتها |
| Bekleyin. Orada bir çocuk var. Orada bir çocuk var. | Open Subtitles | انتظروا، هناك طفلاً هناط طفلاً |
| , Arabada, ikinci on bekleyen bir çocuk olduğunu söyle etmeyin 13, yardımına ihtiyacım var mı - neden? | Open Subtitles | رجاءً، لا تخبريني أن هناك طفلاً في الثانية عشر ينتظر في السيارة -هو في 13، أنا بحاجة لمساعدتك |
| Kasırgada küçük bir çocuk vardı onu buldum. | Open Subtitles | في الإعصار، كان هناك... كان هناك طفلاً صغيرًا... ولقد وجدته. |
| San Vicente'de bir çocuk var, bekleyin! | Open Subtitles | هناك طفلاً فى "سان فيسينت"، تمهلوا! |
| Battaniyenin altında bir çocuk mu var? | Open Subtitles | هل هناك طفلاً تحت اللحاف ؟ |