"هناك عدالة" - Traduction Arabe en Turc

    • Adalet diye bir
        
    • bir adalet var
        
    • Adalet yok
        
    • Burada adalet
        
    • Adalet falan
        
    • adalet yerini
        
    Adalet diye bir şey varsa şu dünyada, o para senin kefen paran olacak. Open Subtitles لو كان هناك عدالة في العالم فسيذهب كل سنت من هذا المال إلى الحانوتية
    Geri adım attım ve bekledim, ama bu ülkede Adalet diye bir şey yok. Open Subtitles لقد وقفت جانباً وانتظرت ولكن ليس هناك عدالة في هذا البلد
    Ona hizmet etmek için elimden geleni yaparım, fakat başaramazsam, daha yüksek bir adalet var, inan bana. Open Subtitles انا افعل ما استطيع لخدمتها, ولكن لو فشلت, هناك عدالة أكبر, صدّقنى
    İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Beni o yargılayacak. - Ne? Open Subtitles هناك عدالة أسمى من عدالة الإنسان" "هو من سيحاكمني
    Yasalara saygılı bekar erkekler için Adalet yok mu? Open Subtitles هل هناك عدالة ل الرجال يحترمون قانون واحد؟
    Burada adalet olmayacak! Tabii bunu biz kendimiz sağlamazsak! Open Subtitles لن تكون هناك عدالة ما لم نحققها بايدينا
    Çünkü Adalet falan yok. Open Subtitles لأن ليس هناك عدالة.
    Artık eşin,dostun yok. Eğer adalet yerini bulursa işin de olmayacak. Open Subtitles لا أصدقاء ولا مشجعين وإن كانت هناك عدالة ن لا عمل
    Adalet diye bir şey varsa yiyeceğin ceza çok büyük bir, iki, üç, dört. Open Subtitles ... إن كان هناك عدالة , ستكون واحدة اثنتان ثلاثة أربعة
    Adalet diye bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك عدالة.
    Bu dünyada Adalet diye bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك عدالة في هذا العالم.
    - Adalet diye bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك عدالة.
    İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Open Subtitles هناك عدالة أسمى من عدالة الإنسان
    "Wilkes adliye merdivenlerinde muhabirlerle konuştu." "İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Beni o yargılayacak." Open Subtitles قالت (ويلكيس) بالتحقيق: "هناك عدالة أسمى "من عدالة الإنسان, هو من سيحاكمني
    Dr. Holland yerine getirilmesi gereken bir adalet var. Open Subtitles هناك عدالة الّتي ستخدم هنا.
    "Elle Öğrendik" diye grubu olan adam mala vuruyorsa, dünyada Adalet yok demektir. Open Subtitles لو أنّ رجلاً بفرقة تُدعى "اليد المُثقفة" ينال علاقة جنسيّة، فإنّه ليس هناك عدالة بالعالم.
    Adalet yok. Open Subtitles أعنى ليس هناك عدالة
    Bunda hiç Adalet yok. Open Subtitles ليس هناك عدالة في ذلك
    Adalet falan yok. Open Subtitles ليس هناك عدالة
    Ellen hâlâ öfkeliydi çünkü ona göre yeğeninin ölümü konusunda adalet yerini bulmamıştı ve Darlene'le ikisinin intikam cinayetleri konusunda anlaşmalılardı. Open Subtitles لأنه لم تكن هناك عدالة لابن شقيقتها المقتول و هي و دارلين اتفقتا على ان تتبادلا جرائم الانتقام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus