"هناك عدة" - Traduction Arabe en Turc

    • birçok
        
    • bir çok
        
    • bir kaç
        
    • birden fazla
        
    • orada birkaç
        
    Nasıl gerçekleştireceklerini öğretemem, çünkü bunun birçok farklı yolu var. TED لا يمكنني تدريس كيفية ذلك لأن هناك عدة طرق مختلفة
    Risk algısında birçok önyargı vardır. TED الآن هناك عدة من التحيزات في النظرة إلى الأخطار.
    Benim kadar iyi biliyorsun ki istismar için bir çok kanıt vardı. Open Subtitles أنت تعلم كما أعلم بأنه كان هناك عدة إدعاءات عن سوء المعاملة.
    dediğini söyledi. Bana tuhaf geldi çünkü boş olan bir çok park alanı vardı fakat olana bakın tam bu yeri bir başkasına söz vermişti. TED و هذا كان غريبا بالنسبة لي لأنه كان هناك عدة أماكن أخرى متوفرة و لكن حدث انه وعد بهذا المكان الى شخص آخر.
    Onu yakalayana kadar almanız gereken bir kaç önlem var. Open Subtitles حتى نجد الشخص المسؤول هناك عدة احتياطات نريدك ان تتخذها
    Görünüşe göre göğsünde ve boynunda birden fazla kesik yarası var. Open Subtitles تبين أن هناك عدة جروح اخترقت جسدها على عنقها و صدرها
    Ve üremenin bu kadar önemli olmasının nedeni - bitkilerin üreyebilmeleri için yapabilecekleri birçok başka şey var. TED والسبب في كون التكاثر الجنسي مهم .. على فكرة .. هناك عدة طرق يمكن للنباتات التكاثر عن طريقها
    Öncelikle, vücudunuzda birçok hormon üreten salgı bezi var. Üç tanesi beyinde, yedi tanesi de vücudun geri kalanında. TED أولًا، هناك عدة غدد منتجة للهرمونات: ثلاث في دماغك، وسبع في بقية جسمك.
    Arapçanın ve Latincenin farklı olmasının birçok sebebi var, fakat bunlar başlıca sebepler. TED هناك عدة أسباب وراء اختلاف العربية عن اللاتينية، ولكن إليكم أهمها.
    Kulağa heves kırıcı gelebilir ama ben bunu keyif verici buluyorum çünkü bu, üzerinde çalışılacak boşa umut veren birçok bilinmeyen var demek. TED قد يبدو هذا مخيبًا للآمال، لكنني في الواقع أجدها مدهشة، لأنه يعني أن هناك عدة أشياء مجهولة ومحيرة للعمل عليها.
    Güneydoğudan birçok yaratığın yaklaştığını söylüyor. Open Subtitles يقول ان هناك عدة مخلوقات تقترب من المنطقة الجنوبية الشرقية
    birçok yolu var, daha çok basit bir toprak testiyle. Open Subtitles هناك عدة طرق، في الغالب إختبار بسيط للتربة.
    Müdür, bir çok kadının döküm yaptığını ve tasarımlarımı kalıplarda üreterek Amerika'ya sattıklarını söyledi. TED عندها قال المدير بأن هناك عدة نساء يوزعون ويصنعون تصاميمي في قوالب، وأنها تباع حتى في أمريكا
    Bu tam bu durum için bulduğumuz bir çözüm, belki yapılması gereken şey değil ama böyle bir arayüzle yapabileceğiniz bir çok ilginç şey var. TED هذا شيء نطبقه على الشعاع تعلمون ، ربما ليس بالأمر الجيد فعله ولكن هناك عدة أشياء مهمة يمكنك القيام بها باستعمال هذا النوع من الواجهات.
    Bence gitmelisin. Ben bir çok defa gittim. Open Subtitles يجب عليك الذهاب لقد ذهبت إلى هناك عدة مرات
    Aralarında gidip gelebilmeniz için bir çok tünel var. Open Subtitles هناك عدة أنفاق عليك أن تعبرها كي تصل إلى هناك
    Striptiz kulüplerinin yaşadışı işlerin görüşmeleri için bu kadar yaygın kullanılmasının bir çok sebebi var. Open Subtitles هناك عدة أسباب لتحول نوادي التعري إلي نقاط لقاء للكثير من النشاطات الاجرامية
    Hafızayı korumanın etkililiğini ve boyutunu etkilemenin bir kaç yolu vardır. TED حسنا، هناك عدة طرق للتأثير على حجم وفعالية الاحتفاظ بالذكريات.
    Eminim bu çok güzel bir rapor, efendim, fakat akla yakın olmayan bir kaç şey var. Open Subtitles أنا واثق أنه تقرير ممتاز لكن هناك عدة أمور لم تضاف إليه
    Bak, ben senin karın değilim, evlenmemize daha bir kaç gün var. Open Subtitles أنا لست زوجتك مازال هناك عدة أيام حتى ميعاد الزفاف ــ وان يكن؟
    Notaların doğuşkanlarında birden fazla katman bulunur. Open Subtitles هناك عدة طبقات من الغناء النغمات التوافقية.
    Bu yarada birden fazla darbe noktası gözüküyor. Open Subtitles يبدو أنّ هناك عدة نقاط إصابة على هذا الجرح.
    Bu yüzden bunu size orada birkaç defa bulunduğunu biraz hisseden bir adam olarak söylüyorum ve söylediklerim içinde en çok alıntılananlardan birisi hesaplama (artık) bilgisayarla ilgili değildir oldu, bu cümle o zaman çok ilgi çekmedi ve sonra çekmeye başladı. TED أعترف بأن لدي بعض الشيء شعور بأنني كنت هناك عدة مرات، ومن الأمور الأكثر اقتباساً عني هي قولي بأن الحوسبة لم تعد متعلقة بالحواسيب فقط، ولكنها لم تلقى بداية صدى إيجابي، لكنها لقيته فيما بعد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus