"هناك فرصه" - Traduction Arabe en Turc

• bir şans
• şans var
• şansı yok
• şansım var
• şansı var
• şansın var

Tabiki bunu... erkekliğini kanıtlamak yada havalı olduğunu göstermek için bir şans olarak görebilirsin...
اوه.. متأكد انه قد يكون هناك فرصه لتطور رجولتك او تعرض كم انت مثير

Çok hasta bir kız. - İkna edebilmek için bir şans varsa... - Geçen yıl onu kurtarmayı denemiştim.
لو ان هناك فرصه للتعقل انا املك فرصه لانقاذها

Hala bunu iyileştirmek için bir şans var.
ماذالت هناك فرصه أن هذا يمكن ان يشفي

Hasar kontrolünü yapabilirsem olmaması için şansı yok.
..لو لم أسيطر على الأضرار .فلن يكون هناك فرصه لذلك

Seni görüp konuşma şansım var mı?
'هل هناك فرصه أن أراك و أخبرك عنه؟ '

Adal ve isyancı jaffalarının bizi daha sonra serbest bırakma şansı var.
هناك فرصه أن * أديل * و الـ * جافا * المتمردين أن يحرورنا فيما بعد

A.B. olmasaydı hislerime karşılık verme şansın var mıydı?
نعم إذا لم توجد هناك أنابيث هل ستكون هناك فرصه أن تشعرى

Yalnızca topraklar ve zenginlikler için değil de yeni bir insan olabilmek içinde ikinci bir şans.
هناك فرصه ليس فقط لأجل المال و الثراء و لكن أيضا لتكون رجلا مميزا

Bunun altından çok daha fazla şey çıkarabilmek için iyi bir şans. İstihbarat Dairesi'ndeki dostun hala duruyor mu?
هناك فرصه كبيره لذلك لزال المر غير واضح جداً

Onu kurtarabilmem için bir şans varsa o hâlde denemek zorundayım.
لو كانت هناك فرصه في أنقاذه عندها يجب أن أحاول

Evet bir şans var.
نعم . نعم . هناك فرصه

Ama diyorsun ki hala şans var.
ولكنك ترجح أن هناك فرصه

Bizim takımda hiç şansı yok.
-هل هناك فرصه لتكون معنا في الفريق؟

Hiç şansı yok.
- ليس في الاصل هناك فرصه...

- Her zaman, Kauçuk. - Benim takma isim alma şansım var mı?
بأي وقت, غامشو - هل هناك فرصه لحصولي على لقب؟

...ne dersin? Bir şansım var mı?
ماذا تعتقد ، هل هناك فرصه ؟

Eğer bunu yapmak istersen, yüzbaşının hala bir şansı var
هناك فرصه بأن يبقى الكابتن هاربا

Orada tanıklık etmek için çağırılman gibi çok iyi bir şansın var.
هناك فرصه كبيره لان يتم chance that you might get - لاستدعائك للشهاده