| O gözlere baktığımda ne gördüğümü biliyorum, ...ve Jim Orada bir yerde. | Open Subtitles | أنا فقط أعرف ما أرى متى أنظر في عينيه، جيم هناك في مكان ما |
| Ben, gerçek annemin hala yaşadığını düşünürüm. dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | أعتقد إن أمي الحقيقية ما زال حية هناك في مكان ما |
| O 76 yaşında, zengin değil, dünya üzerinde hiç düşmanı yok, ve şimdi oralarda bir yerde ölümüne korkmuş durumda. | Open Subtitles | هيبعمر76سنةً ، هي لَيستْ غنيةَ، هي ما عِنْدَها عدو في العالمِ، وهي هناك في مكان ما أخافَ الآن إلى الموتِ. |
| oralarda bir yerlerde olmalı. | Open Subtitles | هذا الرجل لا بد وأن يكون هناك في مكان ما |
| O tarafa bir yere el feneri attım. Ona ihtiyacınız olacaktır. | Open Subtitles | ... لقد القيت بمصباح هناك في مكان ما . ربما ستحتاجنيه |
| İkinci İHA buralarda bir yerde olmalı... | Open Subtitles | الطائرات بالخارج هناك في مكان ما |
| Benim parlak zırhlı şövalyem dışarılarda bir yerde... ve ben onu bulacağım. | Open Subtitles | فارسي هناك في مكان ما يرتدي درعة المشرق و سوف أجده |
| Orada bir yerde kötü bir haber olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت كان هناك البعض الأخبار السيئة في هناك في مكان ما. |
| Orada bir yerde kibrit olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هناك ثقاب هناك في مكان ما |
| Orada bir yerde yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش بعيداً هناك في مكان ما |
| dışarıda bir yerlerde benden başka kızlara âşık oluyor. | Open Subtitles | لأن ل يعرفون انه هناك في مكان ما... ... الوقوع في وحبا مع هذه... ... الفتيات التي ليست لي. |
| Doğru kadın dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | السيدة الصحيحة هناك في مكان ما. |
| Yeni asistanın dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | مُساعدكَ الجديد هناك في مكان ما. |
| Tanrım, oralarda bir yerde olduğunu biliyordum işte. | Open Subtitles | الله، عَرفتُ ذلك كَانَ في هناك في مكان ما. |
| Sevdiğin adam... hala oralarda bir yerde. | Open Subtitles | عليكالوصولالى الرجل الذي تحبينه فهو ما زال هناك في مكان ما. |
| -Ben de oralarda bir yerlerde olmalıyım. -Varsın zaten. | Open Subtitles | الافضل لي ان اكون هناك في مكان ما أنت |
| Hala oralarda bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا فقط ... اعرف انه ما زال سجينا هناك في مكان ما |
| - Tabii, tabii. Şu tarafa bir yere koy. | Open Subtitles | نعم، نعم، ضعهم هناك في مكان ما |
| Kenzi buralarda bir yerde. İncinmiş olabilir. | Open Subtitles | كنزي هناك في مكان ما ربما تعرضت لأذى |
| Benim parlak zırhlı şövalyem dışarılarda bir yerde... ve ben onu bulacağım. | Open Subtitles | فارسي هناك في مكان ما يرتدي درعة المشرق و سوف أجده |
| İkizlerin dışarıda bir yerde kaybolduklarını bilerek dinlenemem. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا يمكن أن استريح حتى اعرف اين التوئم فقدو هناك في مكان ما |
| Merak etme sen Francine. Steve dışarıda bir yerlerdedir. | Open Subtitles | لا تقلقي , (فرنسيس) (ستيف) هناك في مكان ما |