"هناك قصّة" - Traduction Arabe en Turc

• bir hikaye
• bir öykü

İsa'nın daha eski çağdaşı olan büyük haham Hillel hakkında ünlü bir hikaye vardır.
هناك قصّة مشهورة حول الحاخام العظيم هيليل وهو المعاصر الأكبر سنّا للمسيح

Tüm bunları mantıklı kılan bir hikaye olmalı.
لابدّ أنّ هناك قصّة تجعل كلّ هذا منطقيّ.

İncil'de yolunu ancak yeniden bulmak için kaybeden adamı anlatan bir hikaye vardır.
هناك قصّة في الإنجيل عن إنسانٍ يضلّ طريقه، فقط ليجده ثانيةً

Ama... bu iki kelimenin ardında... bir hikaye gizliydi.
هناك قصّة مخبأة وراء هاتان الكلمتان

Benim hakkımda da bir öykü olsun isterdim.
أَتمنّى لو كانت هناك قصّة عنيّ.

Bilirsiniz, bu komik bir öykü.
هناك قصّة طريفة حول هذا الموضوع.

Pekala ama sadece, burada daha buyuk bir hikaye oldugunu dusundugumden ve hepsi benim.
حسنٌ... ولكن فقط لأنني أظن أن هناك قصّة أكبر هنا، وستكون كلها لي.

Pek heyecanlı bir hikaye sayılmaz.
ليس هناك قصّة في ذلك

Her zaman bir hikaye vardır.
دائماً هناك قصّة

O kitapta Hades'le ilgili bir hikaye varsa zayıflıklarını öğrenip kullanabiliriz.
إنْ كانت هناك قصّة عن (هاديس) في الكتاب فقد نعرف نقاط ضعفه ونستغلّها

Bizleri, Dünya'daki hayvanlarla ortak kılan bir öykü var.
هناك قصّة تجمعنا بكل حيوان على الأرض