| Araştırdığım bir dava var da o ağaçla ilgisi olabilir. | Open Subtitles | اه، هناك قضية معينة والشجرة ربّما تكون لها علاقة بها |
| Biliyorsunuz temyizde sizin yeni kanıtlar sunmanıza izin veren bir dava yok. | Open Subtitles | أنك تعلم ليس هناك قضية يسمح .لك بعرض دليل جديد في الأستئناف |
| Ölüm cezasını gerektiren bir dava olacaksa, o dava budur. | Open Subtitles | ـ إذا كان هناك قضية بحكم إعدام ، فهذه هي |
| Mahkemeye intikal edecek olan bir patent davası var. | Open Subtitles | هناك قضية براءة أمتياز فى محكمة العدل العليا. |
| - Şu dava vardı Abigail adlı şu genç kızın davası. | Open Subtitles | - ولكن كان هناك قضية فتاة صغيرة تسمى ابيجيل تيكن |
| Halbuki ortada çok büyük, çok önemli bir dava var James. | Open Subtitles | لن يكون هناك قضية. ولدينا قضية هنا جايمس. هناك قضية كبيرة. |
| Tabii. Öyle bir dava olmuştu. | Open Subtitles | بالطبع ، كانت هناك قضية هذا الرجل ما اسمه ، نعم ، أدولف بيكر |
| Eğer halledilmesi gereken bir dava olursa, bunu beraber halledeceğiz. | Open Subtitles | وإن كانت هناك قضية لنعمل عليها فسنفعل ذلك معا |
| Hayatım ya gastronomik bir tezahür yaşıyorsun ya da bir dava var. | Open Subtitles | عزيزي، إما أنك في ،مهرجان تذوق الطعام أو أن هناك قضية تشغل بالك |
| Evet ama failler yakınında değilmiş. Kanıtları onlarla ilişkilendiremediğimiz sürece, ortada bir dava da olmaz. | Open Subtitles | أجل، ولكن الجاني لم يكن قربها، وبدون أي شيء يربط الدليل إليه، فلم تكن هناك قضية |
| Bu üç kişiye oldukça gıpta ediyorum ama çözülmesi gereken bir dava var. | Open Subtitles | أنا أحب هؤلاء الثلاثة, لكن هناك قضية لابد أن تُحل |
| Bir türlü aklımdan çıkaramadığım bir dava var. | Open Subtitles | هناك قضية معينة لا يمكنني إخراجها من ذهني |
| Evet, onun uğraştığı şu şeylerle ilgili ilgilenmesi gerektiği bir dava var elimde. | Open Subtitles | نعم ، حسناً هناك قضية أعمل عليها وربما لدي واحد من تلك الأشياء التي يتعامل معها التي بحاجة للتعامل معها |
| Eğer ortada bir dava olmazsa seni 13224 yüzünden de tutamazlar. | Open Subtitles | لا يمكنهم إلزامك( بـ قانون 13224) إذا لم تكن هناك قضية |
| Her zaman köşe başında bekleyen yeni bir dava vardır. | Open Subtitles | دائماً ما تكون هناك قضية بالقرب |
| Buraya gelin, bir cinayet davası var. | Open Subtitles | تعالوا إلى هنا ، هناك قضية قتل |
| Kulübe karşı kurulan bir RICO davası var. | Open Subtitles | هناك قضية (ريكو) تبنى ضد النادي |
| Bir RICO davası var. | Open Subtitles | هناك قضية (ريكو). |
| Biliyorsun 1983'te bir dava vardı... | Open Subtitles | تعرف كانت هناك قضية تعود للعام 1983 |
| 10 yıl önce bir dava vardı. Kimse ne olduğunu bulamıyordu. | Open Subtitles | حسنا ، كان هناك قضية ، منذ عشر سنوات |
| Evet ama Buffalo Creek Faciası diye çok önemli bir dava vardı. | Open Subtitles | أجل، حسنا، كانت هناك قضية قضائية بارزة: "كارثة (بافالو كريك)". |