| Ne yaptığını önemsemeyen biriyle yaşamanın çok avantajı var. | Open Subtitles | و لا يهم حقاً ، هناك مزايا محددة . للعيش مع شخص لا تهتمي حقاً به |
| Büyük şehir merkezlerinde olmanın avantajı var. | Open Subtitles | هناك مزايا للتمركز في إدارة المركز المدني |
| Ted'e karşı gelmenin avantaj ve dezavantajlarını liste yaptım çünkü Ted'e karşı geldim ve bunun herhangi bir avantajı var mı bilmek istedim. | Open Subtitles | لقد وضعتُ قائمة بالمزايا والعيوب الناتجة عن الوقوف في وجه تيد لأنني وقفت في وجه تيد وأردت أن أعلم إن كان هناك مزايا لذلك |
| Bu sistemin bir çok avantajı var. | Open Subtitles | هناك مزايا عديدة لهذا النظام |