| Bacanın verilen ölçülerine göre bir delik kestim. Sadece bir problem var. | Open Subtitles | لقد قمتُ بقطع حفرة تُطابق قياسات الحفرة، ولكن هناك مشكلة واحدة فقط. |
| Bu tür akıl yürütme yönteminde tek bir problem var ve bu insula'nın çok yaptığı bir şeydir. | TED | هناك مشكلة واحدة متعلقة بهذا النوع من المنطق وهو ان انسولا تقوم بالكثير من الوظائف |
| Bir Tek sorun var. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة فقط. |
| Yalnızlık çekiyorlardı. Bu yüzden her zaman buluşabilecekleri başka bir çift arayıp durdular. Fakat ortada bir sorun vardı. | Open Subtitles | يشعرون بالوحدة ، لذا هم دائماً يبحثون عن أزواج لكي يكونوا معهم موعد مزدوج ، ولكن هناك مشكلة واحدة |
| tek bir sorun var. Beysbolu sevmem. - Ne? | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة فقط أنا لا أحب البيسبول |
| Tabii küçük bir sorunumuz var. Yüzbaşılarından biri öldüğü için ordu tam bir baş belası olacaktır. | Open Subtitles | طبعا هناك مشكلة واحدة صغيرة: |
| Muhteşem. Harika. Ama bir sorun var. | Open Subtitles | هذا رائع , هذا عظيم فقط هناك مشكلة واحدة |
| Yalnız bir sorun var, efendim. | Open Subtitles | ستكون هناك مشكلة واحدة يا سيدى عندما تنفجر القنبلة |
| Bütün bu hesap-kitap işinde bir yanlışlık var. Sen buradasın. | Open Subtitles | أنظر ، إد ، هناك مشكلة واحدة فقط بكل هذا ، أنت هنا |
| Bir problemimiz var. Hiç taze Afrika Rüya Otu'muz kalmamış. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة مع ذلك لا توجد لدينا جذور أفريقية للأحلام |
| Fakat bir problem var: Şu iki bela hâlâ devam ediyor. | TED | هناك مشكلة واحدة فقط: هاتين الآفتين اللتين لازالت موجودتين. |
| Şimdi, başka bir problem var ama, bu şişirilebilir şey, tamamen kırılgan. | TED | الآن، هناك مشكلة واحدة بها، أن الأشياء القابلة للنفخ هشة للغاية. |
| Sadece bir problem var. Dün Carly ölümünü planlamamıştı. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة أن موتها البارحة لم يكن مزيفاً |
| bir problem var. İsmini alamadım. Yani, onu kendin tanımalısın. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة وهي أنني لا أعرف أسمه أريدك أن تنقذه |
| Büyük bir problem var ama. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة واحدة بالرغم من ذلك |
| Bir Tek sorun var. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة |
| Bir Tek sorun var. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة فقط |
| Ama küçük bir sorun vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك مشكلة واحدة صغيرة |
| Yalnızca ufak bir sorun vardı. | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة واحدة صغيرة فقط |
| "Ba da bing, ba da boom" mu? Amerika'da tek bir sorun var. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة في الولايات المتحدة |
| - Ne? Sadece tek bir sorun var, Rigs. | Open Subtitles | مرحبا، أنظر هناك مشكلة واحدة ريغز |
| Ama ufak bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة واحدة |
| Her şey güzel olacak. Ama bir sorun var. İçimde bir his var. | Open Subtitles | كل هذا رائع لكن هناك مشكلة واحدة يراودني احساس سيئ |
| Yalnız, bir sorun var. Şu olayı çözemedim. | Open Subtitles | حسنا , هناك مشكلة واحدة لاتساعد لكن لاحظت |
| Bütün bu hesap-kitap işinde bir yanlışlık var. Sen buradasın. | Open Subtitles | أنظر ، إد ، هناك مشكلة واحدة فقط بكل هذا ، أنت هنا |
| Bir problemimiz var yalnız. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة واحدة. |