"هنالك احد" - Traduction Arabe en Turc

    • Kimse
        
    • birisi
        
    • biri var
        
    • birileri
        
    İkinci kattaydım ve koridorun sonunda hiç kapı falan yoktu olmayan kapının ardında ise hiç Kimse benim için düşünmüyordu. Open Subtitles كنت في الطابق الثاني لم أجد باب فى نهاية الممر وخلف هذا الباب المفقود لم يكن هنالك احد يفكر عني
    Saat gecenin 1:23'ü, ve arayacak Kimse yok. Open Subtitles إنّها الساعة 1: 23 صباحا ليس هنالك احد لكي اتّصل به
    Adam faulden atılabilirdi ve hakem hariç hiç Kimse bunun olmasını istemiyor. Open Subtitles إن هذا الشخص على وشك أن يُطرد وليس هنالك احد يرغب برؤية هذا أكثر من الحكم
    Eğer birisi sizinle Fransızca sınavı hakkında konuşmak isterse, ona s...tirip gitmesini söyleyin, tamam mı? Open Subtitles اذا كان هنالك احد الاغبياء يود الحديث عن دروسه الفرنسيه يجب ان تخبره ان يصمت للابد , هل هذا واضح؟
    - Arkada birisi olduğundan emin misin ? Open Subtitles هل انتي متأكده كان هنالك احد بالخلف؟
    Grupta, şikâyetçi olan biri var mı? Open Subtitles هل هنالك احد في المجموعة يبدو ساخطا جدّا ؟
    Garajda biri var sanırım. Open Subtitles اعتقد هنالك احد في مرآب السيارات
    Yani bu adamları yakalayabilecek birileri varsa daha çok kan akmadan onları yakalayabilecek birileri varsa bunun ben ve ortağım olacağına sizi temin ederim. Open Subtitles انا أؤكد لكم ان كان هنالك احد قادر على امساك هؤلاء الرجال يمسكهم قبل ان يكون هناك مزيد من سفك الدماء سيكون انا وشريكي
    Kimse bizimle konuşmaya gelmediğinden bize biraz bilgi verebilecek, ...bir şeyler söyleyebilecek biri. Open Subtitles إنها ممرضة اطفال ، ربما.. تعطينا بعض المعلومات.. بما ان ليس هنالك احد ليتحدث معنا.
    Kimse talep etmemişse hala aşağı katta olabilir. Open Subtitles اذا ليس هنالك احد طالب بها فهنالك فرصة لوجودها بالأسفل
    Burada güvenebileceğim Kimse olmadığını anladım. Open Subtitles انا افهم بأن ليس هنالك احد يجب ان اثق فيه.
    Evet, ne zaman alışveriş merkezinde makyaj yaptırsam dükkandan yepyeşil çıkıyordum ama Kimse yeşil fondöten satmadığından bayağı şaşırıyordum. Open Subtitles بكل مرة اقوم بالمكياج في المحل اخرج وانا ابدو خضراء ولكن ليس هنالك احد يبيع مكياجا اخضر
    Bütün bu kıyımlar hayatın rutini oldu, ve hiç Kimse bu konuda bir şey yapmaya yanaşmıyor. Open Subtitles كل هذه المجازر اصبحت روتين وليس هنالك احد على الاستعداد لفعل اي شيء
    Lokomotif de Kimse yok. Open Subtitles حجة غبية, الم يكن هنالك احد يسوق
    Dikkat eden birisi var mıdır ki? Open Subtitles هل هنالك احد يعير الانتباه حتى؟
    Dan, kapıda birisi mi var? Open Subtitles دان , هل هنالك احد ؟
    Belki de birisi bizi öldürmek istiyor. Open Subtitles -ربما هنالك احد يريد قتلنا
    Tanışmanı istediğim biri var. Open Subtitles هنالك احد اريدك ان تقابله
    - Pekâlâ. - Sanırım içeride biri var. Open Subtitles اعتقد ان هنالك احد هنا
    Eğer birileri onu dışarı çıkartmak istiyorsa, neden bu ben olmayayım? Open Subtitles اذا كان هنالك احد يمكن ان يفعل ذلك لماذا لا يكون انا ؟
    birileri onu; seni ve beni inciltmek için kullanmaya çalışıyor, bu kesin, bu yüzden onu Wilden'a verdim. Open Subtitles من الواضح ان هنالك احد ما يستخدمه ليؤذيكي وانا لذلك اعطيته لـ ويلدن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus