| buraya tam zamanında dostunuz ayartıcı şeytan tarafından yakalandığında geldim. | Open Subtitles | وصلت إلى هنا في الوقت المناسب لأرى رجلكم يقع في فخ شيطان مغرٍ. |
| Galiba buraya tam zamanında geldik. | Open Subtitles | . يبدو أننا وصلنا هنا في الوقت المناسب |
| Ambulans'ın buraya zamanında geleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأن سيارة الإسعاف تلك ستأتي إلى هنا في الوقت المناسب |
| KKE, bize yardım etmek için zamanında burada olamayacak. | Open Subtitles | .فريق المكافحة لن يكونوا هنا في الوقت المناسب لمساعدتنا |
| Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | حسناً، لقد جئت هنا في الوقت المناسب تماماً |
| Galiba buraya tam zamanında geldik. | Open Subtitles | . يبدو أننا وصلنا هنا في الوقت المناسب |
| buraya zamanında geldiğin için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ حقاً وصلت إلى هنا في الوقت المناسب |
| Çünkü eminim ki buraya zamanında gelmeseydim-- | Open Subtitles | ألا تحتاج؟ لأني واثقة للغايه ...لو لم آت هنا في الوقت المناسب حقاً ؟ |
| - buraya zamanında gelemezsin. | Open Subtitles | -لن تصل إلى هنا في الوقت المناسب . |
| Ve şilep de zamanında burada olamaz. | Open Subtitles | وزورقُ السحب لن يصِلَ هنا في الوقت المناسب. |
| - Römorkör zamanında burada olamayacak. | Open Subtitles | وزورقُ السحب لن يصِلَ هنا في الوقت المناسب. |
| Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | أصبحت هنا في الوقت المناسب. |
| Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | كنت هنا في الوقت المناسب تماما . |
| Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | أنت هنا في الوقت المناسب. |
| tam zamanında geldik. | Open Subtitles | وصلنا إلى هنا في الوقت المناسب |
| Arandelle rıhtımındaki bir muhbir ve donanmanın en hızlı gemisi sayesinde tam zamanında geldik. | Open Subtitles | مخبرٌ مأجور في مرسى "آرينديل" وأسرع سفينة في الأسطول جلبتنا إلى هنا في الوقت المناسب |