| Fakat inandığım şey şu ki birşeyleri örtbas etmek için bunu yapıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن هنا ما أعتقد وأعتقد أن هذا هو نوع من أنواع المراوغة |
| Vücut dili ile, yapmanız gereken şey şu. | TED | بلغة الجسد، هنا ما عليك القيام به. |
| Dan'ın söylediği şey şu: | TED | هنا ما قاله دان: |
| Pekala, bilmek istediğim şey şu. | Open Subtitles | حسناً، هنا ما أريد معرفته. |
| Senden istediğim şey şu. | Open Subtitles | هنا ما أريدك أن تفعله |
| Şimdi yapacağımız şey şu olacak. | Open Subtitles | هنا, ما اريد منك ان تقومين به هو... |
| Bu konuda bana tuhaf gelen şey şu: | Open Subtitles | هنا ما اجده غريبا حول هذا |
| Yapacağımız şey şu. | Open Subtitles | هنا ما نحن سنعمل. |
| Tamam, kaçırdığın şey şu ki | Open Subtitles | حسنا، حتى هنا ما فاتك. |
| Tamam, yapman gereken şey şu. | Open Subtitles | حسنا, هنا ما سوف تفعله |
| Pekala, yapmanı istediğim şey şu. | Open Subtitles | حسنا, هنا ما احتاجك ان تفعليه |
| Yapacağın şey şu. | Open Subtitles | لذا هنا ما أنت سَتَعمَلُ. |
| Yapacağın şey şu. | Open Subtitles | هنا ما عليكي فعله. لا عليكي |
| Söylemen gereken şey şu. | Open Subtitles | هنا ما يجب أن تقوليه |
| Bildiğim şey şu. | Open Subtitles | هنا ما أعرفه. |