| burada sadece aydınlık ve karanlık var Gökyüzü ondan yana | Open Subtitles | هنا يوجد فقط النور والـظلام . لديه السماء كلها له |
| burada bir yerde, onay hırsızı olmadığımı kanıtlayan bir delil var. | Open Subtitles | وفي مكان ما هنا يوجد الدليل انني لا أقلد تزكيات أحد |
| Diğer kurumlar iş veriyorlar, fakat burada para kazanma ayrıcalığın var. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ تَعْمل،. لكن هنا يوجد إمتياز بأنّك تَكْسب. |
| Dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var. | Open Subtitles | في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه |
| İşte Sezar ve Augustus'un soyundan gelen azgın Romalılar. | Open Subtitles | هنا يوجد الرومان الأشرار، أحفاد قيصر واوغسطس. |
| Gelsenize, burası kız kaynıyor! | Open Subtitles | اصعد هنا يوجد الكثير من الفتيات |
| Diğer kurumlar iş veriyorlar, fakat burada para kazanma ayrıcalığın var. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ تَعْمل،. لكن هنا يوجد إمتياز بأنّك تَكْسب. |
| burada o kadar uzun zaman kalıyor ki, kendiliğinden geri gelecektir. | Open Subtitles | هنا يوجد الكثير من الوقت إنها سترجع بنفسها |
| Anladım! burada 2 litre var, değil mi? | Open Subtitles | فهمت فهمت هنا يوجد غالونان تماما اليس كذلك |
| Hey bak ne var burada birkaç zengin Kızılderili | Open Subtitles | أنت انظروا ماذا يوجد لدينا هنا يوجد لدينا بعض الهنود الأغنياء |
| burada Rusların rakip 3 boru hattı var ve beni durdurmak için herşeyi yaparlar. | Open Subtitles | هنا يوجد للروس ثلاثة خطوط انابيب متنافسه وسيعملين اي شيء لايقافي |
| Ayrıca, heykelciğin de burada bunlardan yola çıkarsak, kimsenin zorla içeri girdiğini sanmıyorum, anne. | Open Subtitles | تعلمين يا أمي, كل الزجاج يبدو أنه بالخارج. بالأضافة أن هنا يوجد تمثالاً صغيراً |
| Baba burada olmana sevindim. Aslında seninle konuşmam.. | Open Subtitles | مرحباً يا أبي أنا سعيدٌ بوجودك هنا ..يوجد أمرٌ في الحقيقة |
| Ve evreni araştırmaya devam eder çok kişinin suç kaydı var | Open Subtitles | لا تكن فضولياً هنا يوجد الكثير من الناس ذوي السجلات الاجرامية |
| Burda kara düşmüş halde. Herşey sessiz. Burda çok az kırmızılık var. | TED | وقد إنهار في الثلج هنا.. وقد بدى كُل شيء هادئاً هنا يوجد نقطة حمراء صغيرة |
| İşte, büyük ev, esir barınakları, ahırlar, yiyecek saklamak için mahzenler. | Open Subtitles | هنا يوجد المنزل الكبير ، غرف للخدم وهنا الاسطبلات |
| Tabii ki.... işte sana dedikodularda olmayan bir şey. | Open Subtitles | صحيح. حسنا هنا يوجد شىء المثرثرين لم يذكروه |
| İşte çizelgen, otel bilgilerin, alıştırma soruların ve izin belgen. | Open Subtitles | و هنا يوجد جدولك , بيانات الفندق , أسئله تدريبية , و أذن الذهاب |
| Ayrıca burası bir labirent gibi. Ama bende planlar var! | Open Subtitles | هنا يوجد متاهة لكن عندي مخططات البناء |
| Kusura bakma, burası hareketli. Bana alışırsın. | Open Subtitles | آسف، هنا يوجد كل الحركة، ستعتاد علي |