Acemi Asker, arkadaş henüz saldırmamış bir düşmandır. | Open Subtitles | أيها العريف اليافع الصديق هو العدو الذي لم يهاجمك بعد |
Amerika'nın karşılaştığı en tehlikeli düşman uzun oyun oynayan hainlerin içindeki düşmandır. | Open Subtitles | أخطر عدو تواجهة البلاد.. هو العدو الداخلي.. الخائنون، الذين يقومون بالألاعيب |
Onun en büyük düşmanı Cezayir, Paris değil. Bu kesin | Open Subtitles | هو العدو رقم 1 للحكومة الجزائرية بدلا عن الحكومة الفرنسية |
Ölüm Düşmanımız değildir, beyler. | Open Subtitles | الموت ليس هو العدو أيها السادة المحترمون |
Gerçek düşman o. | Open Subtitles | هذا هو العدو الحقيقى |
Eğer ki onu kurban ve düşman olarak görüyorsan, aklını kaybetmiş olmalısın! | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أنك ضحية وأنه هو العدو فقد فقدت عقله اللعين! |
Ve kişi, düşmanın kim olduğu konusunda genelleme yapma dürtüsüne sahiptir. | TED | و الشخص بالإضافة إلى ذلك لديه الدافع للتعميم، بكل ما أمكن، في تحديد من هو العدو. |
Delphine'in teması erkeğin kalbini gösteriyor kimin dost kimin düşman olduğunu ortaya çıkaracak. | Open Subtitles | دلفين تنظر لقلب الشخص عندما تلمسه لتعلم من هو الحليف ومن هو العدو |
Bir numaralı kural: Müvekkil düşmandır... | Open Subtitles | القاعدة الأولى العميل هو العدو |
Diğer taraftan, muhtemel bir olasılıkla, savaşla ateşlenmiş bir çok Amerika'lı, İslam düşmandır diye söyleyecek ve hissedeceklerdir. ve böylelikle İslam düşman olarak nitelendirilendirilecek. | TED | في الجانب الآخر، هناك إمكانية أخرى بأن كثير من الأمريكيين، إجتحاتهم حمى الحرب، سيقولون، ويشعرون، ويفكرون بأن الإسلام هو العدو بشكل ما-- أن الإسلام يجب أن يُفسّر بأنه العدو. |
Belki korku düşmandır. | Open Subtitles | ربما الخوف هو العدو. |
Ona eziyet eden düşmanı umutsuzca ayaklarının altında yatıyordu. | Open Subtitles | هنا كان معذب هو العدو الكذب لا حيلة له في قدميه |
İnsanlar her şeyi iyilik ve kötülük olarak düşünüyor ama gerçekte, zaman hepimizin gerçek düşmanı. | Open Subtitles | تفكير الناس محصور في الصراع بين الخير والشرّ بينما الوقت هو العدو الحق لنا أجمعين، الوقت يقتل كل شيء. |
Biri first lady olarak kabul edeceğim ilk misafirin babanın can düşmanı olacağını söylese kahkahalara boğulurdum. | Open Subtitles | لو أن أحداً أخبرني أن الزائر الأول, سأستقبله بمكانتي كسيدة أولى هو العدو, اللدود لأبوك, لصرخت ضحكاً |
Kurt McVeigh'in Düşmanımız olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا، لا أُريدكِ أن تعرفي بأن كورت ماكفيّ هو العدو |
Düşmanımız onun açgözlülüğüydü, dönüştürdükleri değil... | Open Subtitles | كان طموحه هو العدو, و ليس هؤلاء الذين قام بتحويلهم, |
Dostlar, Düşmanımız bu. Suyumuz zehirlendi. | Open Subtitles | اصدقائى , هذا هو العدو لقد سمموا المياه |
Gerçek düşman o. | Open Subtitles | هذا هو العدو الحقيقى |
düşman o. | Open Subtitles | هو العدو. |
Ben rakibi düşman olarak görmüyorum Calamity. | Open Subtitles | انا لا أؤمن بأن الطرف المعارض هو العدو " كارثة " |
Buna rağmen, Pentagon ya da Fransa Savunma Bakanlığı sözcülerinden hiçbir zaman duymayacağınız şey sorunun düşmanın kim olduğu değil, aslında siber silahların yapısının ne olduğu. | TED | حتى الآن، ما لم تسمعه أبدا من المتحدثين من البنتاغون أو وزارة الدفاع الفرنسية غير أن المسألة ليست في الحقيقة من هو العدو ، ولكن في الواقع طبيعة الأسلحة الالكترونية. |
-Kimin gerçek düşman olduğunu biliyor musun, Dimitri? | Open Subtitles | هل تعرف من هو العدو يا ديميتري؟ |