"هو مفتاح" - Traduction Arabe en Turc

    • anahtarı
        
    • anahtarıdır
        
    • açan anahtar
        
    • kilit noktası
        
    • bir anahtar
        
    Ve bu, benim aptal arkadaşım, çalacağımız sınav sorunlarını... sakladıkları dolabın anahtarı. Open Subtitles وهذا يا صديقتي الغبية , هو مفتاح الخزانة الخاصة بالاجابات التي سنسرقها
    Dediğim gibi, ben çok çalışmanın başarının anahtarı olduğuna inanırım. Open Subtitles كما كنت أقول أعتقد أن العمل الجاد هو مفتاح النجاح
    Su hayatın anahtarıdır, ama donmuş halde iken, gizli bir güçtür. TED الماء هو مفتاح الحياة، ولكن فى شكل متجمد، فهى قوة كامنة.
    Kendimizi bu fırsattan yararlandırabiliriz ya da bunu kaybedebiliriz ve eğer kendimizi bu fırsattan yararlandırırsak, bu mutluluğun anahtarıdır. TED يمكننا أن نستفيد من هذه الفرصة، أو نضيعها، فإن تمكنا من الاستفادة منها، فهذا هو مفتاح السعادة.
    - Kasayı açan anahtar mı bu? Open Subtitles هل هذا هو مفتاح درج النقود؟
    Asiler bu lanet olası köprünün tüm bölgenin kilit noktası olduğuna karar verdi. Open Subtitles صرح ريب اللعين أن هذا الجسر هو مفتاح المنطقة بالكامل
    Söylenmesine alışık olduğumuz istihbarata inanırsan, bunun ölüme açılan bir anahtar olduğunu bilirsin. Open Subtitles "تصدق المعلومة" اعتدنا القول ان ذلك هو مفتاح الموت تعلمين
    Çocukken, yaratıcılığın hayallerden gerçekliğe geçmenin anahtarı olduğunu fark ettim. TED عندما كنت طفلا، اكتشفت أن الإبداع هو مفتاح العبور من الأحلام إلى الواقع.
    İşte garajın anahtarı... kurban her akşam tam 7.30'da garaja giderdi... 292 BX 74 plakalı, yeşil Volvo. Open Subtitles هذا هو مفتاح المرءاب حيث يذهب الضحية كل ليلة في السابعة والنصف تماما يقود سيارة فولفو خضراء رقم اللوحة292 بي أكس74
    - Ana kapının anahtarı neye benziyor? Open Subtitles كيف هو مفتاح الباب الأمامي؟ إنه كبير وأسود اللون
    Kayıp anahtar... kitaptan çıkan Bir depo anahtarı olmalı Open Subtitles المفتاح المفقود المفتاح الذي في الكتاب هو مفتاح الخزانة
    Ve evet, "Tesla" yalnızca günlüğümün anahtarı, ...gösterimin değil. Open Subtitles و نعم , تسلا هو مفتاح مفكرتي فقط و ليس خدعتي هل إعتقدت انني سأفرط
    Anlaşılan o ki, iyi tasarlanmış bir itibar sistemi, güven inşa etmenin anahtarıdır. TED اتضح، نظام حسن السمعة هو مفتاح بناء الثقة.
    Hazırlık yapmak, fark edilmeden başarılı zaman yolculuğunun anahtarıdır. Open Subtitles الاستعداد هو مفتاح نجاح السفر عبر الزمن الغير واضح.
    Evet ama müşterilerine anaflaktik şok vermek de iflasın anahtarıdır. Open Subtitles أجل، لكن إحداث صدمة تأقية لزبائنك هو مفتاح الإفلاس
    Bu vitrini açan anahtar. Open Subtitles هذا هو مفتاح صندوق العرض.
    Bu her neyse, kilit noktası para. Open Subtitles المال هو مفتاح القصة
    Tüm kararların kilit noktası nedir? Open Subtitles ما هو مفتاح أيّ قرار؟
    Ayırmanın kilit noktası bu. Open Subtitles هذا هو مفتاح الفصل
    Nede mi bir anahtar? Open Subtitles لماذا هو مفتاح ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus