| Sanırım söylemek istediğim, şimdiye kadar bu şekilde geldiğimiz. | TED | لذلك أعتقد أن ما أقوله هو هذا هو ما يمكننا المضي به. |
| bu o! Eski psikopat erkek arkadaşım David. | Open Subtitles | إنه هو, هذا هو المريض النفسي الذي أتكلم عنه صديقي القديم دافيد |
| Terapi görmelisin. Benim söyleyeceğim bu, Ama bu benim-- | Open Subtitles | يجب أن تبحثي عن العلاج النفسي هذا هو,هذا هو رأيي |
| Hey, Tabby, işte bu o... bu size hakkında bahsettiğim şey. | Open Subtitles | حسناً يا تابي هذا هو... هذا هو ما كنت أحدثك عنه. |
| bu o. bu Pupp. Benim kalacağım otel. | Open Subtitles | هذا هو هذا هو الفندق هذا هو المكان الذي حجزت فيه |
| bu sorduğunuz adam. | Open Subtitles | هذا هو هذا هو الشخص الذي كنتم تسألون عنه |
| Greg'in evinde gördüğüm adam bu. | Open Subtitles | هذا هو.هذا هو الرجل الرجل الذى رأيته فى منزل جريج |
| Neredeyse hallettik. Gece için içeceklerini aldıklarında, bu iş tamamdır. bu o! | Open Subtitles | سنتحرك قريبا , بمجرد أن يغطوا فى النوم أنه هو , هذا هو الشخص الذى سنقتله مهما كانت الظروف لم لا يرحل معهم ؟ |
| bu o! bu morgdaki adam. Sana şimdiye kadar neler yaptığımı göstereceğim! | Open Subtitles | هذا هو هذا هو الرجل من المشرحة سوف أعرض عليك ما الذي فعلته حتى الآن |
| Şu anda yürütülen onca işin arasında fark yaratacak iş, işte bu. | Open Subtitles | مع كل الأمور التي ..تحدث الآن, فهذا هو هذا هو الأمر الذي سيصنع اختلافاً |
| Temel olarak bu odanın senin odan olduğunu söylüyorum. Havalı! | Open Subtitles | أساسا ما أقوله هو هذا هو الغرفة الخاصة بك. |
| Kemerimi çıkarmak için yapmam gereken bir şey bu. | Open Subtitles | هذا هو .. هذا هو ما علي فعله كي انزع حزامي |
| bu işe bayıldım işte, güzel oldu. | Open Subtitles | نعم, هذا هو, هذا هو أحبّ هذا, نعم |
| - Sorun bu mu? - Evet bu. Gizem çözüldü. | Open Subtitles | ،، و من ثَمَّ ، هذا هو هذا هو حل اللغز |
| bu kadar. Başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | هذا هو,هذا هو قرارى بشأن حديثك. |
| Evet. bu o. Beni tehdit eden adam bu. | Open Subtitles | هذا هو هذا هو الرجل الذي هددني |
| bu her neyse onu dükkanı soyacak kadar umutsuz bıraktı. | Open Subtitles | وأياًكانما هو ... هذا هو ما دفعه لمحاولة السطو على المتجر |
| - Atom saldırısı bu olmalı. | Open Subtitles | -هذه هو هذا هو -لا بد أن هذا هو الغزو النووي |
| - bu adam işte aileni öldüren! | Open Subtitles | انه هو هذا هو الرجل الذي قتل أبويكِ |
| İşte düğün elbisem bu. Ne düşünüyorsun? Düğünler | Open Subtitles | بالتأكيد سيكون هو هذا هو ثوب زفافي |