| Albay, Başrahibimizin bulaşıcı kolera hastalığı yüzünden öldüğünü size söylemek benim görevim. | Open Subtitles | عقيد, هو واجبي لإعْلامك مسبّقنا أخذوا منّا من قبل مرض معدي, كوليرا |
| Sana göz kulak olmak artık benim görevim ve sorumluluğumdur. | Open Subtitles | الآن هو واجبي الآن هي مسؤوليتي للإعتناء بك |
| Kibarlık olsun diye değil, sizin iyi olup olmadığınızı kontrol etmek benim görevim. | Open Subtitles | حسنًا, هذا ليس تفضُّلًا منّي, بل هو .واجبي أن أتأكد أن الجميع على ما يرام |
| KMT Chairman olarak, benim görevim | Open Subtitles | كالرئيس لـ"حزب الكومنيتانغ"، هو واجبي |
| Seni korumak benim görevim. | Open Subtitles | والحرص عليكِ هو واجبي |
| Seni korumak benim görevim. | Open Subtitles | والحرص عليكِ هو واجبي |
| - Bu benim görevim! - Chessy, kessene sesini! | Open Subtitles | هذا هو واجبي شيزي,توقّف! |