| Hip Bagel'de masalara bakarken bulduğum bir kızdı. | Open Subtitles | كان هناك فتاة صغيرة تنتظرنى على الطاولة فى هيب باجل |
| Yüzbaşı Hip bir ön antlaşma yapıyordu. | Open Subtitles | الملازم أوّل هيب كَانَ بيَعملُ إتصال تمهيدي. |
| Hip bir ipucuyla gelemezse, bu gece yapacağımız pek bir şey yok demektir. | Open Subtitles | الآن، لو هيب لم ياتي بالدليل اللّيلة ليس امامنا الكثير لنعملة. |
| Bay Heep yeni şeyler öğrenmeyi sever. Gerçi, insanların bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | السيد هيب يحب التعلم لا يريد الناس أن تعرف |
| Aferin sana. Bay Heep. Kafama yastık atmadan önce masalın bir kısmını daha anlattı. | Open Subtitles | سيد هيب قالت لي المزيد من القصة قبل أن تبدأ بتأنبيبي |
| hip-hop'tur benim tutkum. Bayılırım bu ritme, bayılırım bu hareketlere! | Open Subtitles | هيب هوب عاطفتي و أنا أحب أن أغني أغاني شعبية و أكون في حالة مشوشة واَخذ استراحة |
| - Pekala Bayan Hip hop. - Ben Lynn'le konuşuyordum sanırım. | Open Subtitles | حسن يا آنسة ـ هيب هوب ـ أظن بأنني كنت أتحدث مع ـ لين ـ |
| Salı ve perşembe geceleri su aerobiği, çarşambaları hafif Hip hop, cumaları da sinema gecesi. | Open Subtitles | أيام الثلاثاء و ليالي الخميس لديهم مياه للتمارين الرياضية الأربعاء التأثير المنخفض للـ هيب هوب والجمعة فيلم السهرة |
| Benim gerçek bir prodüktöre ihtiyacım var. Hip Boy... Timbaland. | Open Subtitles | احتاج الى منتج حقيقي , هيب بوي او تيمبلاند |
| Çünkü, işte, Hip hop olarak, ne dediğimi anladınız siz, TED yıkılıyor -- siz anladınız onu. | TED | لأنه، مثل، شيء هيب هوبي، تعرفون ما أقوله، TED يهز المكان -- تعرفون ما أقوله. |
| Şimdi Coca-Cola'nın bunun için yaptırdığı şarkıyı dinleyelim. Somalili bir Hip hop sanatçısından "Bayrağı Salla" | TED | لنستمع للأغنية التي أبتكرتها كولا لذلك، "علم خفّاق" يغنيها مغني هيب هوب صومالي. |
| Geleceğin Hip hop neslini korudum. | Open Subtitles | أحمي فقط الجيل القادم من مغنّي الـ"هيب هوب" |
| Hip hop operaya gitmiyoruz. | Open Subtitles | إتفقنا؟ ولسنا ذاهبين إلى حفلة هيب هوب" الخاصة بالأوبرا" |
| İlk Hip hop albümü haftaya çıkıyor. | Open Subtitles | اول ألبوم "هيب هوب" له سيصدر الأسبوع المقبل. |
| Katibimiz Bay Heep'ten ödemelerin babanızın talep ettiği şekilde yapıldığını kontrol etmesini istedim. | Open Subtitles | ولقد طلبنا من كاتب السيد هيب أن نرى أن المدفوعات و جعلت على النحو المبين من قبل والدك. |
| Sizi gözlemlemek için buradayım, Bayan Heep. | Open Subtitles | انا هنا لاراقب عملك سيدة , هيب |
| Vick. Anna. Bay Heep, masa lambam hala bozuk. | Open Subtitles | سيد هيب الضوء على مكتبي لا زال لا يعمل |
| - Bay Heep, söyleyin beni rahatsız etmesin. | Open Subtitles | سيد هيب هنا توقفي عن إزعاجي أصلحت الضوء |
| Hey. Bay Heep, size o formu verdiğime eminim. | Open Subtitles | سيد هيب أنا متأكد أني أرسلت الطلب |
| hip-hop ile hiçbir alakası yoktu, ama dergiler için para demekti. | Open Subtitles | ولكن هذا لن يفعل شيئ للـ هيب هوب كل ماتفعله هو بيع الجرائد والمجلات |