| Tam olarak ne olduğunu bulmamı istedi. Biz de gelişmiş testleri yaptık. | Open Subtitles | أرادت مني ان اعرف ما هي بالضبط لذا أجرينا المزيد من الفحوصات |
| Peki ama güneşten yayılan Tam olarak nedir ve biz onu nasıl görürüz? | TED | ولكن، ما هي بالضبط الأشياء التي تنبعث من الشمس وكيف نراها؟ |
| Şimdi, kulağa garip geliyor ama bu, Tam olarak laboratuvarımda üzerinde çalıştığım problemin neredeyse aynısı. | TED | الأن، ورغم غرابة ذلك، هذه هي بالضبط تقريباً المشكلة التي أعمل عليها في معملي. |
| Tam olarak gece 00:28'i gösteriyor. | Open Subtitles | و هي بالضبط الساعة الثانية عشرة و 28 دقيقة |
| Öfkeli vücudunda akan güç tam da ihtiyacımız olan şey. | Open Subtitles | إن القوة التي تجوب جسده المُستَعِر هي بالضبط ما نحتاجه |
| Pekala. bu tetrakloroetil metil zımbırtısının yan etkileri Tam olarak nelerdir? | Open Subtitles | حسناً . ما هي بالضبط الآثارالجانبيةلهذاتيتراشلورو.. اثيل ميرماليني و وما إلى ذلك ؟ |
| Gösterdi ama Tam olarak ne olduğunu anlamak için biyopsi yapacaklar. | Open Subtitles | لقد أروني إياه, ولكن عيهم أن يقوموا بفتحها ,لمعرفة ماذا هي بالضبط |
| ..niteliklere Tam olarak sahip bir eleman. | Open Subtitles | بأن التلميذة هايلي هي بالضبط الشخص الذي نحتاجه |
| Anlatacakları öykü de Tam olarak bir hesapla ilgili. | Open Subtitles | و هي بالضبط الفاتورة التي تدور حولها قصتهم |
| Sana söylemem lazım, Tam olarak duymaya ihtiyacım olan şeyler söyledi ve beni sahneye çıkartacak bir ilham geldi. | Open Subtitles | نعم، وكان مدهشاً وقد قال أشياء هي بالضبط ماكنت أحتاج لسماعه |
| Tam olarak eğlence diyemem. | Open Subtitles | التسلية هي بالضبط ما لم أكن لأدعو الامر بها |
| Sanırım telefonda söylediğin kelimeler Tam olarak bunlardı. Değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أن هذه هي بالضبط الكلمات التي قلتيها لي على الهاتف، أليس كذلك؟ |
| Anayasa bana savaş halinde özel yetkiler veriyor ama kimse bu yetkilerin Tam olarak ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أن الدستور يعطيني صلاحيات حربية ولكن لا أحد يعرف ما هي بالضبط هذه الصلاحيات |
| Yer gösterici olarak görevlerim Tam olarak neler? | Open Subtitles | إذاً، فما هي بالضبط واجباتي باعتباري المُرْشِد؟ |
| Kizin yaninda da Tam olarak böyle seyler söylemenden endiseleniyorum. | Open Subtitles | هذه هي بالضبط نوعية الأشياء التي أقلق من أن تقولها أمامها |
| İşte tam da bu... Bu iyilik Tam olarak yaptıklarımızı neden yaptığımızdır. Buna değerdi. | Open Subtitles | وتلك هي بالضبط الطيبة التي دفعتنا لفعل فعلتنا وكانت تستحقّ |
| - Tam olarak neye dayanarak bunu söylüyorsun? | Open Subtitles | ما هي بالضبط القاعده التي استندت عليها في تحليلك هذا؟ |
| Burada bulunma amacınız Tam olarak nedir, Bay Klaatu? | Open Subtitles | ما هي بالضبط طبيعة مهمتك سيد كلاتو |
| İnşaat mahallinde söylediniz. Tam olarak ne oluyor? | Open Subtitles | ذكرته في موقع البناء ما هي بالضبط ؟ |
| Bu klinikteki iyileşen hasta sayısı Tam olarak nedir? | Open Subtitles | ! ما هي بالضبط نسبة تحسن المريض هنا في المعهد ؟ |
| Ama yıldırım, tam da şu anda ihtiyacımız olan şey. | Open Subtitles | ولكن صاعقة البرق هي بالضبط ما نحتاجه في الوقت الراهن |