| O farklı,diğer kadınlara benzemiyor diyorum. | Open Subtitles | , هي مختلفة هي ليست كالنساء الأخريات |
| Bizim androidimiz farklı öyle, O farklı. | Open Subtitles | لدينا الروبوت مختلفة. حسنا، هي مختلفة. |
| Yoo, Sanırım O farklı biri. | Open Subtitles | أعتقد هي مختلفة. |
| Emma'nın buraya gelen diğer sorunlu çocuklardan ne farkı var? | Open Subtitles | هل هي مختلفة عن الصغار القلقون الذين جلبناهم إلى هنا؟ |
| Onun, diğer insanlardan bir farkı var mı? | Open Subtitles | هل هي مختلفة عن غيرها من شعبي؟ |
| Hayır, aslında bu genler farklıdır. | Open Subtitles | أوه, كلا, إن هذه الجينات في الحقيقة هي مختلفة. |
| Sonuç olarak, yaşanılan her aşk farklıdır. | TED | بالنهاية، كل تجربة حب هي مختلفة. |
| O.... farklı olabilir. | Open Subtitles | هي .. مختلفة |
| - O farklı. | Open Subtitles | هي مختلفة |
| O farklı anne. | Open Subtitles | هي مختلفة أمي |
| O farklı. | Open Subtitles | هي مختلفة. |
| İyi huylu bir benden ne farkı var? - Çevresinde belirsiz siyahlıklar var. | Open Subtitles | كيف هي مختلفة عن الورم الحميد؟ |
| Ne farkı var? | Open Subtitles | - هل هي مختلفة عن ذاك؟ |
| Tereddütlerim var. Yalan söylemekten çok farklıdır. | Open Subtitles | لديّ تحفّظات و هي مختلفة عن الكذب |
| Müzik ise tamamen farklıdır. | TED | الموسيقى هي مختلفة تماما. |