| Onlarla konuşur, seni rahat bırakmalarını sağlarım. | Open Subtitles | سأتكلم معهم من أجلك وأجعلهم يتركونك وشأنك |
| O yüzden ya bize doğruyu söylemey başlarsın, ya da savcıyı ararım ve cinayetle suçlanmanı sağlarım. | Open Subtitles | فإمّا أن تبدأ بإخبارنا بالحقيقة، والكفّ عن العبث أو أتّصل بالمدّعي العام، وأجعلهم يوجّهون إتهامات بالقتل |
| Anlamalarını sağlarım. | Open Subtitles | وأجعلهم يتفهمون الأمر |
| Saklama kamyonlarıyla temasta kalın ve harekete hazır olsunlar. | Open Subtitles | أبقى على أتصال مع حافلات الأحتواء وأجعلهم مستعدين للتحرك عندما أأمر |
| Havada beklemede olsunlar. Peki efendim. | Open Subtitles | وأجعلهم على إستعداد للنقل الجوّي من المدينة أمركَ يا سيدي |
| Oraya varana dek göz kulak olsunlar diye yerel polise de haber vereceğim. | Open Subtitles | سأخطر المدعي العام المحلي وأجعلهم يراقبون المكان حتى نصل إلى هناك |