| Çünkü Pazar günü kardeşlerin ve benimle birlikte kiliseye geliyorsun. | Open Subtitles | لأن في يوم الأحد، ستذهبين إلى الكنسية برفقتي أنا وأخواتك. |
| Gerçek annen, kız kardeşlerin ve teyzen hâlâ aile evinde yaşıyorlar. | Open Subtitles | أمك الحقيقية وأخواتك وعمتك لا يزالون يعيشون في منزل العائلة |
| Ve Dışişleri Bakanlığıyla annen ve kardeşlerin için de görüşmelere başladım. | Open Subtitles | وأنا لقد كنت على اتصال مع وزارة الخارجية حول بدء عملية الحصول على التأشيرة لـ أمك وأخواتك. |
| İşte bu yüzden, sana verdiğim özel görevine başlamadan önce sen ve kardeşlerin onu yok etmelisiniz. | Open Subtitles | ولهذا، قبل أن تبدئي ... بهذه المهمة الخاصة، لديّ طلب أنتِ وأخواتك يجب أن تدمروها |
| Tüm erkek ve kız kardeşlerin için mi konuşuyorsun.. | Open Subtitles | ،هل انت المتحدث الرسمي بأسم اخوتك وأخواتك |
| Tek güvenebileceklerin, Tanrı Ana kardeşlerin ve kendindir. | Open Subtitles | كل ما تعتمدين عليه الأم المقدسة وأخواتك , ونفسك |
| Tek güvenebileceklerin, Tanrı Ana kardeşlerin ve kendindir. | Open Subtitles | كل ما تعتمدين عليه الأم المقدسة وأخواتك , ونفسك |
| Ya da belki de, seni tekrar, kutsal erkek ve kız kardeşlerine saygısız bir şekilde, hareket halindeyken görmek istediğimdendir. | Open Subtitles | ...أو ربما لأني أريد أن أراك تتصرف مرة أخرى بدون إحترام... لإخوتك وأخواتك |
| Sen, erkek ve kız kardeşlerin mücadelemin amacısınız. | Open Subtitles | أنت وأخوتك وأخواتك سبب كفاحي |
| Annen ve kız kardeşlerin gelmiş. | Open Subtitles | أمك وأخواتك هنا. |