"وأدركتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • ve fark ettim
        
    • farkına vardım
        
    • farkettim ki
        
    • fark ettim ki
        
    Davayı inceledim, ve fark ettim ki o bunu yapmış olamaz. Open Subtitles بحثتُ في القضية ، وأدركتُ أنهُ لم يكن ليتمكنَ من فعلها
    Yeni bir şehirdeydim ve fark ettim ki başka biri olma şansım vardı. Open Subtitles كنتُ في مدينة جديدة، وأدركتُ أنّها فرصتي لأكون امرأة أخرى.
    Bir gün büyüdüm ve dünyanın babamın etrafında dönmediğinin farkına vardım. Open Subtitles نضجتُ ذات يوم وأدركتُ بأنّ أبي ليس الغاية العظمى
    Sonra farkına vardım ki seçim yapmak zorunda değilim. Open Subtitles حاولت أنّ أختار أيّ واحدة آخذها للبيت. وأدركتُ بعدها لم يكن لديّ أي خيار.
    Sonra gazetede seni gördüm ve farkettim ki ondan intikamımı buradan ayrılmadan da alabilirim. Open Subtitles ،بعدَ ذلك قرأتُ عنكَ بالصحف وأدركتُ أن بوسعي الإنتقامُ منه .دونَ أن أخرجَ من هنا
    Çocuklarım oldu ve fark ettim ki tek akıl kârı yol onlara dört elle sarılmak. Open Subtitles وأدركتُ... بأنّ الوسيلة الوحيدة لإنجاح ذلك هو بأن أشارك دون تردّد
    Çünkü çevreme baktım ve fark ettim ki hayatımda isteyebileceğim hiç kimse yoktu. Open Subtitles لأنّي نظرتُ بالأرجاء وأدركتُ... أنّه ليس هُناك شخص واحد. يحيا بطريقة قد أرغب بها لنفسي.
    Bir gün çevreme baktım ve fark ettim ki bir şekilde cennete gidecek olsam bile orada kimseyi tanımıyor olacağım. Open Subtitles ذات يوم نظرتُ حولي وأدركتُ ...أنني حتى وإن دخلت الجنة لن أعرف أحداً.
    Bir gün çevreme baktım ve fark ettim ki bir şekilde cennete gidecek olsam bile orada kimseyi tanımıyor olacağım. Open Subtitles ذات يوم نظرتُ حولي وأدركتُ أنني حتى وإن دخلت الجنة... لن أعرف أحداً.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Yaşım biraz ilerlediğinde bir dava söz konusu olduğunun farkına vardım. Open Subtitles حتّى كبرتُ وأدركتُ أنّ كانتْ لدينا قضيّة.
    Bu arada dükkana gittim sonra araba süremeyeceğimin farkına vardım. Open Subtitles ـ حسناً ـ وعند ذلك الوقت، ذهبتُ للمتجر، وأدركتُ ما كان يتوجب عليّ القيادة حتى.
    Sonra başardım ve her şey paramparça oldu, ve farkına vardım ki daha kötü bir gülüş tarzı varmış, bu yüzden... Open Subtitles ،وحينها تحققت , ،وضاع كلّ شيء هباءًا وأدركتُ بأنَ هنالكَ نوعٌ آخر من السخرية
    Biliyorsun işte, ailemi ve... en arkada ise seni ve sonra farkettim ki Open Subtitles أتعرفين،رأيتُعائلتيو.. رأيتُكِ بالخلف هناك وأدركتُ الحقيقة
    Ve sonra farkettim ki... O kişi Frank değildi. O bir adam bile değildi. Open Subtitles وأدركتُ انه لم يكن فرانك لم يكن حتى رجل
    Daha sonra farkettim ki, buraya tahammül edebilmemin, tek sebebi burada seninle birlikte olmam. Open Subtitles وعندها أتيتُ إلى وعيي وأدركتُ أن الطريقة الوحيدة التي سيكونُ بها هذا المكان محتملاً هي أنهُ إذا تسنى لي أن أكونَ هنا معكِ
    Daha sonra fark ettim ki her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim. TED وأدركتُ لاحقًا، أن بإمكاني جمع تلك الفكرتين بهذا الشكل.
    Sete vardığımda fark ettim ki: Set bir kareydi. TED التقطتُ مجموعة من الصور وأدركتُ أنها على شكل مربع.
    fark ettim ki bir sayım olmazsa ben herhangi bir şey olabilirim. Open Subtitles وأدركتُ أنه إذا لم يكن يجب عليَ أن أكون رقماً يمكنني أن أكون ما شئت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus