"وأسود" - Traduction Arabe en Turc

    • siyah ve
        
    • ve siyah
        
    • ve siyahi
        
    • siyah ya da
        
    • zenci
        
    • siyah veya
        
    • siyahı da
        
    • siyah-beyaz
        
    Seçenekleri mat siyah ve parlak siyah arasına indirmek gerçekten işe yaradı. Open Subtitles ما أن حصرنا الإختيارات بين أسود مطفي وأسود لامع وضحت الأمور فعلا
    Dış dünyayı ancak siyah ve beyaz bir ekrandan gözlemleyebiliyor. Open Subtitles وكان يمكنها ملاحظة العالم الخارجي على جهاز أبيض وأسود فقط
    Yukarısı aşağısıydı ve siyah beyazdı. Open Subtitles أعني، فوق أسفل وأسود أبيض. أنا لا أعرف أين أقف أكثر.
    8 tane sarı ve siyah kablo var. Sadece 6 tane kırmızı, mavi ve siyah. Open Subtitles هناك ثمانية أسلاك أسود وأصفر, وفقط ستة أحمر,أزرق وأسود.
    * Genç, yetenekli ve siyahi olmak için * Open Subtitles ♪ أن تكون فتيّاً ،موهوباً وأسود♪
    Hiçbir şey siyah ya da beyaz değil. Open Subtitles فلا شيء أبيض وأسود
    Haydi Shaft, bırak bu zenci kardeş ayaklarını! Open Subtitles بالله عليك يا شافت ماقصة أسود هذا وأسود ذاك؟
    Millet ahlaktan siyah veya beyazmış gibi bahseder. Open Subtitles القوم يتحدثون عن الفضيلة وكأنها أبيض وأسود.
    Bu gerçek dünya ve her şey siyah ve beyaz değil. Open Subtitles هذا هو العالم الحقيقي، وليس كُل شيء أبيض وأسود
    Herkesin içinde senin bu işin siyah ve beyaz olmadığını anlayabileceğini sanmıştım. Open Subtitles من بين الناس، ظننتك ستتفهم أن الأمر ليس أبيض وأسود فحسب.
    Bir şekilde anlayacaksın bir şeyler daha az siyah ve beyaz olduğu zaman, yaşam ve ölüm gibi. Open Subtitles سوف تكتشف طريقة لتتفهم بها الأمر عندما تكون الأشياء أمامك أقل من مجرد أبيض وأسود أقل من الموت والحياة
    - Hadi ama bu kadar saf olma. Her şey siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles بحقّكِ، لا تكوني ساذجة لا يوجد شيء أبيض وأسود في آن.
    - Hadi ama bu kadar kırılgan olma. Her şey siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles بحقّكِ، لا تكوني ساذجة لا يوجد شيء أبيض وأسود في آن.
    Çünkü buradaki durum sadece siyah ve beyaz değil. Open Subtitles بسبب الأمور هنا. ليس أبيض وأسود فحسب.
    Taze çilekler, ahududu, kırmızı ve siyah kuş üzümü lazım. Open Subtitles أحتاج لفراولات طازجة، توت وزبيب أحمر وأسود.
    Altmış santim boyunda, uzun boyunlu, turuncu ve siyah gagalı. Open Subtitles رقبة رشيقة طويلة ومنقار برتقالي وأسود
    Altmış santim boyunda, uzun boyunlu, turuncu ve siyah gagalı. Open Subtitles رقبة رشيقة طويلة ومنقار برتقالي وأسود
    Havlular, kırmızı ve siyah. Open Subtitles -لا كان أحمر صحيح أحمر, المناشف حمراء أيضاً أحمر وأسود
    Kömür grisi, lacivert ve siyah. Open Subtitles لون فحم رمادي, أزرق بحري,وأسود
    * Genç, yetenekli ve siyahi olmak için * Open Subtitles ♪ أن تكون فتيّاً ،موهوباً وأسود♪
    Burada işler siyah ya da beyaz değil. Open Subtitles الأمور ليست أبيض وأسود.
    Bürük ve aynı zamanda zenci olmaktan başka birşey yapamam Open Subtitles ليس بيدي شيء لأفعله حيال كوني ضخم وأسود في نفس الوقت
    Her şeyin siyah veya beyaz olmasını istiyorsun. Open Subtitles أنتِ تُريدين أن يكون كلّ شيءٍ أبيض وأسود. أفهم ذلك.
    Kırmızısı da var sarısı da yeşili de kahverengisi de kızılı da siyahı da toprak rengi de şeftali rengi de yakut rengi de zeytin yeşili de moru da var... leylak rengi de altın rengi de çikolata rengi de eflatun rengi de Open Subtitles كان أحمر وأصفر وأخضر وبني وقرمزي وأسود وترابي برتقالي وياقوتي وزيتي وبنفسجي
    Her siyah-beyaz filmdeki kötü adam o. Bunun kötü olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هذا الرجل الشرير في كل فيلم أبيض وأسود تظن هذا سيء ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus