| Otobüs durağını tamir etmeliyim. | Open Subtitles | ربما يفترض أن أذهب وأصلح لافتة موقف الحافلة |
| Sadece biraz para kazanıp Broncosaurus'u tamir ettirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ الحُصُول على بعض المالِ وأصلح سيارتي. |
| Sakin sesimi dinle, sunucunun saatini onar... - ...ve hemen buradan gitmiş olalım. | Open Subtitles | انصت إلى صوتي الهادئ، وأصلح ساعة الخادم، وسنخرج من هُنا في القريب العاجل. |
| Bir yer bulacaktım. Her şeyi düzeltecektim. | Open Subtitles | بأنني ساجد مكان وأصلح من الأمر وبعدذلك... |
| ÖIüm ayaya kalktı, cüppesini düzeltti. Kapşonlu beyaz bir cüppesi vardı. | Open Subtitles | نهض الموت وأصلح رداءه، كان لديه رداء أبيض يحتوي على غطاء رأس. |
| Merak etme, omurga kordonunda hiçbir hasar yok, daha sonra cenazene gizlice girip boynunu düzelteceğim. | Open Subtitles | لم يتلف نخاعك الشوكي سأتسلل خلال الجنازة وأصلح عنقك |
| Senin ufaklık dağılıyor. Şimdi, git ve düzelt. | Open Subtitles | فتاك ليس مفهوماً بعد الآن إذهب وأصلح ذلك |
| Şimdi hemen makine dairesine git ve şok noktası sürücüsünü tamir et. | Open Subtitles | والآن، اذهب إلى غرفة المحرك وأصلح محرك الانتقال البُعَديّ، |
| Tamirci geldi ve ikimizin de makinelerini tamir etti. İkisini bir tane fiyatına yaptı. Gerçekten mi? | Open Subtitles | المصلح أتى وأصلح كلا الغسالتين بسعر واحد، تم الأمر حقاً؟ |
| Küçük bir müzik stüdyosunun oda işlerini yapmak, yani temizlik ve arada sırada da olsa enstrümanları tamir etmek, benim meşgalem. | Open Subtitles | كنتُ أعمل في مِحل آلات .. موسيقية صغير، بالخلف هنا تعرفين، أنظّف وأصلح الآلات يُبقيني هذا مشغولاً |
| Kendimden örnek verirsem 1200 dil konuşabilirim, 10,000 galaksiyi bilir, ve silikon bazlı her türlü teknoliji ürününü tamir edebilirim. | Open Subtitles | دعينى أشرح شيئاً لكِ أنا أستطيع تكلم 1200 لغة أميز أكثر من 10000 مجرة وأصلح عملياً أية من أشكال السيلكون القائمة على التكنولوجيا |
| Hepsi seninle ilgili. Şimdi o kıçını işe ver ve lanet motorları tamir et! | Open Subtitles | عد إلى العمل وأصلح تلك المحرّكات اللعينة! |
| Orion'a bir tamir ekibi götürüp, motorlarını tamir edeceğim. | Open Subtitles | [سآخذ فريق إصلاح إلى الـ[أوريون وأصلح محرّكاتها |
| Ölü dokuyu çıkarmaya devam et, hasarlı damarı onar. | Open Subtitles | المتضررة الأوردة وأصلح الميّت, النسيج - ؟ جادة أنتِ ! |
| Gel de bacağımı onar. | Open Subtitles | تعال وأصلح ساقي |
| Gelde lanet olası bacağımı onar! | Open Subtitles | تعال وأصلح ساقي الملعونة |
| Bir yer bulacaktım. Her şeyi düzeltecektim. | Open Subtitles | بأنني ساجد مكان وأصلح من الأمر وبعدذلك... |
| Bir yer bulacaktım. Her şeyi düzeltecektim. | Open Subtitles | بأنني سأجد مكان وأصلح من الأمر وبعد ذلك... |
| Erkenden çilingir geldi, kilitleri düzeltti. | Open Subtitles | لقد جاء عامل في وقت سابق وأصلح القفل، |
| Yüzüne oldukça yaklaştı, yakasını düzeltti.. | Open Subtitles | اقترب من وجهه وأصلح له ياقته |
| Bunu düzelteceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى هُناك وأصلح هذا. |
| Bunu düzelteceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى هُناك وأصلح هذا. |
| Şu uydurduğun kokain dalaveresini de düzelt yoksa seni besin zincirinin o kadar aşağısına yollarım ki taşaklarına erişmek için bile yükselmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | وأصلح أمر الكوكايين الذي تريد تلفيقه وإلا سأدمرك ولن تستطيع بعدها أن تقوم لك قائمة |