| Sahneye çıkıp kızımın bacağıma yapıştığını mı itiraf edeceğim? | TED | هل أصعد على المسرح وأعترف أن ابنتي تعلقت بقدمي ؟ |
| İtiraf etmeliyim ki, böylesine asil bir karaktere dönüşmenize çok şaşırdım. | Open Subtitles | وأعترف أني دهشت لتحولك إلى شخصية بمثل هذا النبل |
| Bu müziğin, benim seviyeme göre fazla entelektüel olduğunu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | وأعترف أنني وجدت الموسيقى تأملية جداً بالنسبة إلى ذوقي |
| Vicdanımın rahatlığı ve Tanrı ile barışmak için tüm suçlamaları kabul ediyorum. | Open Subtitles | من أجل أراحة ضميري تجاه الالهة أقـًـر وأعترف بكل التهم الموجهة ضدي |
| Bir kadına saldırdığını kabul etti. | Open Subtitles | وأعترف انه هاجم أمرأه |
| Yetenekli, akıllı ve kendinden başka hiç kimseye veya hiçbir şeye inanmayan bir adam tarafından yazılmış öfke dolu kitaplar. | Open Subtitles | مجهود مذهل مكتوب من قبل رجل مبدع لا يؤمن بأي شئ أو أي أحد إلا بنفسه.. مذنب وأعترف بذلك |
| Daha sonra kötü hissedip yalan olanları itiraf ediyorum. | Open Subtitles | حسناً, أنا دائماً أشعر بالأسى بعد ذلك وأعترف لهم عندما أكذب |
| Çünkü ben de posta taşıyorum ve sizin önünüzde itiraf ediyorum: Teslim ettiğimizden fazlasını kaybediyoruz. | Open Subtitles | وأعترف اليوم أمامكم يا قوم أننا نضيع رسائل أكثر من تلك التي نوصلها |
| Evet. Kanlı parmak izleri, olay yerinin her tarafındaydı, ve ertesi gün herşeyi itiraf etti. | Open Subtitles | بصماته الدامية تملأ مسرح الجريمة وأعترف في اليوم التالي |
| Kral, daha önce böyle eşsiz ve güzel bir materyal duymadığını itiraf etmiş. | Open Subtitles | وأعترف الملك بأنه لم يسمع عن هذا من قبل أبداً عن هذه المادة الفريدة والجيدة |
| Ayrıca bizim gözetimde tuttuğumuz bir şüphelimiz var... ..ki parmak izleri silahtaydı, ve hatta itiraf etti.. | Open Subtitles | الى جانب ذلك ، لدينا بالفعل احد المشتبه فيهم في الحجز الذي بصماته على سلاح الجريمة وأعترف |
| Papaz okulundan yeni çıkan bir çocuğa günah çıkarmak istemediğimi de itiraf ediyorum. | Open Subtitles | وأعترف بألاّ رغبة لي في الاعتراف لفتى تخرّج حديثاً في الكليّة اللاهوتيّة |
| 13 senedir patoloğum ve itiraf etmeliyim, midem bulandı. | Open Subtitles | أنا طبيبة شرعية منذ 13 عاما وأعترف أني أشعر بالغثيان |
| Ama bitti. Kendini öldürdü. Cinayeti itiraf etti, dava kapandı. | Open Subtitles | ولكن الأمر قد إنتهى، لقد إنتحر وأعترف بجريمة القتل. |
| Bir adım atmayıp itiraf etmek isteyen var mı? | Open Subtitles | ما لم يريد شخص ما لتصعيد وأعترف بأي شيء؟ |
| Meyhaneme geldi ve Metcalf'i öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | جاء إلى الصالون وأعترف لي أنه قتل ميتكالف |
| Kurbanlar arasında bağlantı kurduk ki itiraf etmeliyim ki, ben bunu görememiştim. | Open Subtitles | لقد أثبتنا العلاقة بين الضحايا، وأعترف .بكل حرية، لم أرى هذا الأمر أبداً |
| Yanlış anlaşılmalardan beslendi ki itiraf ediyorum iki taraflı aşırı tepkilerin de yardımı oldu. | Open Subtitles | يتم تغذيتها بسوء الفهم، وأعترف بالتجاوزات على كلا الجانبين الآن، أود أن أقدم هدنة |
| Eğer ayık olsaydım-- Ki bunun pek sık olmadığını kabul ediyorum, ama-- | Open Subtitles | لو كنت واعيا، وأعترف أن ذلك لا يحدث كثيرا |
| Ayrıca bana verdiğiniz haberlerin beni çok mutlu ettğini kabul ediyorum | Open Subtitles | وأعترف أن الأخبار التي قدّمتها لي جعلتني سعيداً جداً |
| kabul ediyorum.Bu insanlar kanımı istiyor. | Open Subtitles | وأعترف بهذا ولكن هؤلاء الناس يريدون الدم |
| Hatasını kabul etti ve dersini aldı. | Open Subtitles | وأعترف انه مخطئ وتحمل اللوم |
| Yetenekli, akıllı ve kendinden başka hiç kimseye veya hiçbir şeye inanmayan bir adam tarafından yazılmış öfke dolu kitaplar. | Open Subtitles | مجهود مذهل مكتوب من قبل رجل مبدع لا يؤمن بأي شئ أو أي أحد إلا بنفسه.. مذنب وأعترف بذلك |