Babam senin yüzünden öldü. Burada sihirden fazlasını aradığını biliyorum. | Open Subtitles | والدي مات بسببكَ، وأعلم أنّكَ تبحث هنا عمّا يتعدّى السحر. |
Silah taşımayacağını biliyorum ama eğer seni tekrar dışarıya yollayacaksam temel savunma öğrenmeden gitmiyorsun. | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ لن تحمل سلاح ولكن إن أرسلتُكَ إلى الميدان فعليكَ أن تأخذ بعض أساسيات الدفاع عن النفس |
Ayrıca kocası öldüğünden beri onu koruduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ كنت تحميها مُذ قُتِلَ زوجها. |
Senin bildiğini de biliyorum. Bana neler döndüğünü söyle, lütfen. | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ تعلم أخبرني بما يجري رجاءً |
Kızgın olduğunu biliyorum. Bunu çözümlemek istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ غاضب أود إصلاح هذا، مفهوم؟ |
Kızgın olduğunu biliyorum. Bunu çözümlemek istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | "وأعلم أنّكَ غاضب أود إصلاح هذا، مفهوم؟" |
Sarah yumurta yapmış. Şişede sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لقد أعدّت (سارة) البيض، وأعلم أنّكَ تحبّ الزجاجة |
Seni görüyorum. Orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أراكَ وأعلم أنّكَ هناك. |
- Evime girdiğini biliyorum. - Jake. | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ كنت في منزلي |
Seni görüyorum. Orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أراكَ وأعلم أنّكَ هناك. |
biliyorum bunu yapmamam gerek ve senin Jenny ile çıktığını biliyorum ama öpüşmemizi düşünmeden de duramıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّي لا ينبغي بي أن أفعل هذا، وأعلم أنّكَ تواعد (جِني)، لكنّي لا أستطيع التّوقّف عن التّفكير بشأن القُبلة. |
biliyorum bunu yapmamam gerek ve senin Jenny ile çıktığını biliyorum ama öpüşmemizi düşünmeden de duramıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّي لا ينبغي بي أن أفعل هذا، وأعلم أنّكَ تواعد (جِني)، لكنّي لا أستطيع التّوقّف عن التّفكير بشأن القُبلة. |
biliyorum bunu yapmamam gerek ve senin Jenny ile çıktığını biliyorum ama öpüşmemizi düşünmeden de duramıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّي لا ينبغي بي أن أفعل هذا، وأعلم أنّكَ تواعد (جِني)، لكنّي لا أستطيع التّوقّف عن التّفكير بشأن القُبلة. |