Şuurunu kaybettiğinde bir şey görmediğini de biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنّكِ لم تشاهدي رؤية |
Sadece para için gelmeyeceğini de biliyorum... | Open Subtitles | "وأعلم أنّكِ لَن تأتِ فحسب لأجل المال" |
Birbirinizi sevdiğinizi biliyorum. Ayrıca Batı Yakası'ndaki bir Fransız pastanesinde yapılan börekleri sevdiğnizi de biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكما تحبّان بعضكما البعض، وأعلم أنّكِ تحبّين المعجّنات من مخبز فرنسيّ في (ويست سايد). |
Ve nerede olduğunu bildiğini de biliyorum bu yüzden, paranın kalanının nerede olduğunu söylemeni istiyorum, Chlo. | Open Subtitles | وأعلم أنّكِ تعلمين أينّ هو لذا أريدكِ أن تخبريني أينّ بقيّة هذا المال الآن، يا (كلوي) |